İsmi değiştirilen Silivri Cezaevi AKP iktidarının baskı politikaları sonucu bir kez daha siyasetçiler, belediye başkanları, hak savunucuları ve gazetecilerin de aralarında olduğu siyasi tutuklularla doldu. Yeni adıyla Marmara Cezaevi’nde uzun süredir yatmakta olan Gezi Davası’ndan hüküm giyen Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’a son aylarda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir, menajer Ayşe Barım da eklendi. Marmara Cezaevi’ndeki siyasi tutuklular ile görüşen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Gazeteciler, parti genel başkanları, seçilmiş belediye başkanları, hukukçular, sanat menajerleri hepsi Silivri’de. Hepsi de tamamen hukuksuz, tamamen adaletsiz bir biçimde özgürlüklerinden mahrum! Türkiye bunu hak etmiyor, hiçbirimiz hak etmiyoruz! Mücadelemiz işte bu Silivri düzenini yok etme, Türkiye’yi demokrasi, hak ve özgürlükler ülkesi yapma mücadelesidir” dedi.
SİLİVRİ’DEN MESAJLAR…
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Silivri Cezaevi’nde Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, İstanbul Barosu yöneticisi Fırat Epözdemir ve Gezi Davası’nda hüküm giyen Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. Çakırözer ziyareti sonrasında kendisine aktarılan mesajları kamuoyu ile paylaştı.
TOKTAŞ: “GAZETECİLİK YAPTIK, ONUN İÇİN HEDEFTEYİZ”
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş: “Tek yaptığım şey gazetecilik. Bu iktidar özellikle biz gazetecileri bir parti ya da bir adayla siyasi rekabetlerinin içine koyma çabasında. Bu boşunadır. Çünkü biz herkese, her kesime kapılarını açan bir gazetecilik yaptık. Böyle olduğu için hedefe konulduk zaten. Benim tutuklanmama gerekçe yaptıkları olay yani eleştirilerin odağındaki bilirkişi ile görüşülmesi, ona söz hakkı tanınması da aslında sürekli yaptığımız bu gazetecilik çizgisinin somut bir örneğiydi. Biz gazetecilik yaptığımız ve kapımızı herkese açık tutmamız nedeniyle hedefteyiz!”
ÖZDAĞ: “YAPILAN DÜŞMAN CEZA HUKUKU”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ: “Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alındım. Bir gün sonra Kayseri’den ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçlaması ile önüme dosya getirdiler. Oysa benim provokatif hiçbir açıklamam yok! Aksine vatandaşa evlerinize dönün çağrısı yaptım. 11 tane sosyal medya paylaşımım var ama bunlardan hiçbiri Kayseri olayları ile ilgili değil. Olaylara karışan bir tane partilimiz yok. Bize düşman ceza hukuku uygulanıyor! 1970’lerde Amerika’da Mississippi’de Alabama’da beyazların zencilere uyguladığı ayrımcı politikanın aynısı. Bugün de güncel anayasa, yasalar ve haklar iktidar yanlıları için geçerli. Bizler için geçerli değil. Biz Türkiye’nin zencileriyiz. Herkes biliyor ki beni burada Öcalan için rehin tutuyorlar.”
EPÖZDEMİR: “İSTANBUL BAROSU HEDEFTE”
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir: “Halkların Demokratik Kongresi’ne üyelikle suçlanıyorum. Ama HDK yargı kararlarıyla kurulmuş yasal, legal bir oluşum. Genel Merkezi var. Bu örgütün üyesi olmakla itham ediyorlar. Oysa buldukları belge benim o dönem siyasi partiye adaylık başvurum. Tamamen legal bir belge. İstanbul Barosu’na yönelik soruşturmaya malzeme yapmak için beni tutukladılar ve buraya koydular.”
BELEDİYE BAŞKANLARI “SİYASETEN BURADA TUTULUYORUZ”
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 100 günlük hukuksuz tutukluluğuna rağmen hala iddianame hazırlanmamış olduğunun altını çizerken, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da belediye başkanlarına yönelik soruşturmaların ‘siyasi operasyonlar’ olduğunu ifade etti.
“AYM DERHAL BU HUKUKSUZLUĞUNU BİTİRMELİ”
Gezi davasında yargılanarak hüküm giyen Osman Kavala 7 yıldır, Can Atalay ve Tayfun Kahraman ise yaklaşık 3 yıldır Silivri’de demir parmaklık arkasında. Mine Özerden ve Çiğdem Mater de aynı davada Bakırköy Kadın Cezaevi’nde üç yıldır tutuklu. Hepsinin vurguladığı beklenti, “Anayasa Mahkemesi’nin yaşadıkları bu büyük hukuksuzluğu, adaletsizliği bir an önce gidermesi gerektiği.”
ÇAKIRÖZER: “İSMİ DEĞİŞSE DE AYNI ZİNDAN”
Ziyaretleri sonrasında açıklamalarda bulunan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Silivri Cezaevi Türkiye’nin son 20 yılına damga vurdu. 2008’den itibaren Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Oda TV, Cumhuriyet Gazetesi ve Gezi davası gibi birçok hukuksuz yargılamaya ev sahipliği yapan bu zindanda gazeteciler, siyasetçiler, hak savunucuları, askerler ve doktorlar yıllarca çürütüldü. Kimi burada hayata veda etmek zorunda bırakıldı, kimi kalıcı hasarla çıkabildi. 2017 yılında ‘Dünyada en fazla gazetecinin bulunduğu cezaevi’ olarak ün yaptı. Şimdi 2025 Türkiye’sinde yine bezer durumla karşı karşıyayız. 15 yıl önce olduğu gibi yine Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi gazeteciler, siyasetçiler, seçilmiş belediye başkanları, hukukçular Silivri’ye tıkılmış durumda. Hepsi de tamamen hukuksuz, tamamen adaletsiz bir biçimde özgürlüklerinden mahrum! Bir büyük akıl tutulması yaşanıyor. Türkiye bunu hak etmiyor, hiçbirimiz hak etmiyoruz! Mücadelemiz işte bu AKP’nin Silivri düzenini yok etme, Türkiye’yi demokrasi, hak ve özgürlükler ülkesi yapma mücadelesidir.”