RÖPORTAJ: Nil SOYSAL

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, booking.com'un mahkeme kararıyla kapatılmasından sonra tüketiciler üzerinde yanlış bir algının oluşturulmak istendiğine dikkat çekti. Türkiye'de sosyal medyanın kilitlendiği, internete erişimin yasaklandığı şeklindeki bu algıya isyan eden Ulusoy, “Bizim booking.com'la bir kavgamız yok. Tam tersine ‘Gel bu ülkeye yatırım yap. Eşit şartlarda yarışalım' diyoruz. Yatırım yap dediğimiz adama neden yasak koyalım. Biz ticaret yapıyoruz. Kalkıp da bizi interneti yasaklayan konuma sokmasınlar. Ayıp ediyorlar” dedi.

HAKKIMIZI ARADIK

booking.com'un haksız rekabeti ile hukuk devleti olan Türkiye'deki kanunlar çerçevesinde mücadele ettiklerini belirten Ulusoy, “Biz sadece hakkımızı aradık. Mahkeme de bizi haklı buldu. Buna rağmen hâlâ hak aramak suç diyorlarsa, bilsinler ki ben bu suçu işlemeye devam edeceğim!” diye konuştu. Ulusoy, booking.com'un talebiyle tedbir kararının kaldırılması duruşmalarının da geçtiğimiz 10 Mayıs ve 26 Mayıs'ta tekrarlandığını ve mahkemenin yine TÜRSAB lehine karar verdiğini hatırlatarak, yaşanan süreci SÖZCÜ'ye anlattı. İşte Ulusoy'un açıklamaları:

AVRUPA'DA DA KAYBETTİLER

“Biz TÜRSAB olarak 1618 sayılı Kanun'la Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Ekonomi Bakanlığı'nın, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın denetimlerinin yanı sıra, bütün tüketici kanunlarına tabiyiz. Ama booking.com'a baktığınızda onları bağlayan herhangi bir kanun ve denetim yok. Hatta bu nedenle Almanya başta olmak üzere Avrupa'da da haklarında açılan bütün davaları kaybetmişler. Komisyonları yüzde 10'dan yüzde 40'lara çekiyorlar! Adalet bunun neresinde? Ama yine de biz booking.com'a karşı değiliz. Biz sadece hakkımızı arıyoruz. Ben diyorum ki; ‘Gel burada şirketini kur. Sen de Türkiye kanunlarına tabi ol. Eşit şartlarda mücadele edelim!' Çünkü biz burada yüzde 18'le sahaya çıkıp, bir sürü masraf yaparken, o bunların hiçbirini yapmıyor. Bu şartları kabul edip, sonunda acenteleri mi kapatalım? Bunu mu istiyorlar? Ben meslek kuruluşu olarak üyelerimin haklarını müdafaa etmek zorundayım. Soruyorum; hangi idareci sosyal medyayı karşısına alıp, hareket etmek ister? Ama burada haksız bir rekabet var. Ben diyorum ki; booking.com da burada ofisini açsın, vergisini versin, zarar edecekse de etsin, ama benimle beraber aynı şartlarda sahada olsun. Kaldı ki mahkeme sürecinden önce de ikaz ettik kendilerini. Bu konuda yazı yazdık. Cevap vermediler. Rekabet Kurulu'na gittik. Rekabet kurulu soruşturmasını yaptı. Daha sonra mahkemeye müracaat ettik ve mahkeme de bizi haklı buldu.”

ÇOK SAYIDA ŞİKAYET VAR!

booking.com'un TÜRSAB'ın acentalarının teknolojiden uzak olduğu yönünde iddiasına da tepki gösteren Başaran Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “TÜRSAB acentaları teknolojiden uzak olamaz, çünkü ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösterdiğimiz için zaten teknolojiyi takip etmeye mecburuz biz. Ayrıca booking.com'un sadece seyahat acentalarına değil, bütününe baktığınız zaman turizm açısından da zararı var. Diyor ki; ‘En düşük fiyat bende!' Kendisiyle benzerlikteki online portalların piyasaya girişini bu yönüyle engelliyor ki; bu rekabet hukukuna da aykırı. Dolayısıyla kamuoyunda ve tüketici gözünde çok ciddi bir şekilde algıyı farklı yönettiriyor. Tüketiciler de bu kararın kendi aleyhlerine olduğu yönünde bir iddiadalar. Oysa şu ana kadar tespit edilmiş yaklaşık 800'e yakın şikayet var booking.com'la ilgili. Oradan muhatap bulunamadığından yakınıyor insanlar. Çünkü yurtdışındaki call center'a yönlendiriyor. Bu da aslında TÜRSAB'ın tüketicinin de menfaatine bir iş yaptığını gösteriyor. Ama eğer bu konuda tüketiciden bir talep varsa, o talebi booking.com karşılamıyorsa, booking.com ayarındaki başka yerli online portallar da karşılar. Onun dışında birlik üyesi seyahat acentaları karşılar. Oteller var, ürün sunan var, dolayısıyla piyasada bütün tedarikçiler mevcut.”

HAVLUYU EN SON BİZ ATARIZ

Başaran Ulusoy, 15 Temmuz'dan sonra OHAL'i ve ülkenin durumunu anlatmak için ilk kendilerinin yurtdışına çıktığını söyledi. Ulusoy, “İtalya, Hollanda, Almanya, Rusya, İngiltere… Tel Aviv'e ilk giden biz olduk. Dolayısıyla bize sahip çıkılması lazım. Elbette sıkıntılarımız var. Ama havluyu en son biz atarız. Çünkü biz ülkeyi birbirine bağlıyoruz. Vanlı ile Diyarbakırlıyı, Diyarbakırlı ile Antalyalıyı biz aynı otelde yatırıyoruz. Özlenen Türkiye'yi yaratmak istiyoruz” diye konuştu.

BÜTÇE AÇIĞININ YÜZDE 40’INI BİZ KAPATIYORUZ

Turizm sektöründe erken rezervasyonun mucidi olduğunu kaydeden Başaran Ulusoy, “Erken rezervasyonun mucidi benim! Diyorum ki; erken rezervasyonla vatandaşlarımızı tatile gönderelim. Biz şu ana kadar 5 milyon erken rezervasyon yaptık. Türkiye'de 2000 yılında gezen vatandaş sayımız 568 bin kişiydi. 2014-2015 yılında gezen vatandaş sayımız 16 milyon kişi. Bunun 8.5 milyonu içeride, 8 milyonu dışarıda. Yani Bosna'da, Roma'da, Viyana'da artık Türkçe konuşuluyor” dedi.
destek verin

Bugün gazetelerde 7-8 sayfalık tur ilanlarının bulunduğunu ifade eden Ulusoy şöyle devam etti:
“Dolayısıyla medyanın da bize desteğini esirgememesi lazım. Biz hayal ürünü satıyoruz. Bunu satan insana; ‘Sen niye bunu satıyorsun' denir mi? Türkiye'nin bütçe açığının yüzde 40'ını biz kapatıyoruz. Döviz girdisinin yüzde 21'ini biz karşılıyoruz. 1 milyon 200 bine yakın istihdamı biz sağlıyoruz. Daha doğrusu ülkeyi birbirine bağlıyoruz. Diyarbakır'daydık, Diyarbakır bizi kucakladı. İzmir'deydik. Biz İzmir'i kucakladık. Hatay'daydık, Mersin'deydik, Batman'daydık. Bunlar neden hiç konuşulmuyor?”

 

PRENSİPLERE UYAN KİM VARSA GELSİN

Türkiye'nin 1985'teki yatak kapasitesinin Rodos Adası'na eşit olduğunu, bugün sadece İstanbul'da 140 bin yatak bulunduğunu ifade eden Başaran Ulusoy, Türkiye genelindeki toplam yatak kapasitesinin ise 1.4 milyonu aştığını bildirdi. Ulusoy, “Otelden geçilmiyor. Ama biz hâlâ yurtdışındakilere de ‘Gel bu ülkeye yatırım yap' diyoruz. Biz gelen turisti de ayırmıyoruz. Din, ırk ayrımı gözetmiyoruz. Bizim ülkemizin prensiplerine uyan kim varsa gelsin. Burası Atatürk'ün kurmuş olduğu güzel bir cumhuriyet. Bu cumhuriyetin ilkeleri doğrultusunda da ilerliyoruz. Seyahat acenteleri birliği olarak, Türkiye'yi kucaklıyoruz” dedi.