Kabul edilen söz konusu belge ile öğretmenlik mesleğinde işe alınma, işe alınmada seçme ve formasyon, öğretmenlerin mesleki sorunları, iş güvencesi, sağlık, sosyal güvenlik ve emeklilik gibi konular ele alınmaktadır. Bahse konu belge ülkemiz tarafından da kabul edilmesine rağmen, öğretmenlerin hak ettikleri değeri görmedikleri aşikârdır.
Öğretmenlerimiz hak ettikleri ekonomik ve sosyal şartların çok gerisinde ve zor şartlar altında görevlerini layıkıyla yapmaya çalışmaktadır. Ülkemizde eğitim sisteminin içinde bulunduğu tablo, benzer gelişmişlik seviyesinde bulunan ülkelerle kıyaslandığında okullaşma oranları ile derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci oranları bakımından çok geridedir. Avrupa ülkelerindeki meslektaşlarına oranla daha fazla çalışan ve en düşük maaşı alan öğretmenlerimiz sürekli değişen eğitim sistemi nedeniyle mesleki sorunlar yaşamaktadır.
Öte yandan, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu adeta kanayan bir yara gibi ülke gündemini meşgul etmeye devam etmektedir. Yapılan atamalar yetersiz kalmakta, ataması yapılmayan öğretmen adayları bitmek bilmeyen bir çaresizliğin içine itilmektedir. Ülkemizde şu anda 500 bine yakın öğretmen adayı atama beklemektedir.
Ancak eğitim sistemimizde başka ciddi problemler de bulunmaktadır. Ülkemizin eğitim alanında performansı yüksek değildir. Genç nüfusumuz bir avantaj olarak görülebilir ancak bu potansiyelin eğitilip, iş gücü piyasasına kazandırılması noktasında ciddi problemlerle karşı karşıya bulunmaktayız. Ülkenin her tarafında açılan üniversiteler ise entelektüel alt yapı, teknik donanım ve akademisyen yetersizliğinden adeta kıvranmaktadır.
Sonuç olarak;
Eğitim kurumlarımızdaki personel ihtiyacının realize edilerek gerçekçi bir biçimde belirlenmesi, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesi
Öğretmenlerimizin ekonomik beklentileri ve özlük hakları merkezinde gerekli önlemlerin alınması
İş güvencesinden yoksun tutulan sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına bir an önce son verilmesi
Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratan baskı ve mobing uygulamalara son verilmesi
Eğitim çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki tüm engellerin kaldırılması
ülkemizde görev yapan tüm öğretmenlerin beklentisidir.
Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır” diyerek öğretmenlik mesleğinin önemine dikkat çekmiştir. Ülkemizin kalkınması ve çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkması ancak öğretmenlerimizin yetiştireceği fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür nesiller sayesinde olacaktır.
Tüm bu olumsuz gidişata rağmen ellerini, yüreklerini taşın altına koyan, çocuklarımız için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, ülkemizin geleceğe tırmanan merdiveninin taşlarını döşeyen sevgili öğretmenlerimizin, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyor, hepsine sevgi ve saygılarımı sunuyorum.