CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın görüşmesine ilişkin; "Hepimiz bekliyoruz ki İsrail’e karşı sert bir dil, Filistin’i sahiplenen bir duruş ve Trump’a bir meydan okuyuş... Trump’a Filistin’le ilgili bir şey dedin mi? Dediysen niye yazmaya korkuyorsun, demediysen bunu nasıl söylemiyorsun? Deyip de bir cevap aldıysan o cevabı söyle de bilelim. Nisan sonunda randevu istiyorsan Trump’a laf etmeyeceksin, Filistin’e sahip çıkmayacaksın. Trump’tan randevu için yani buradaki iktidarını sürdürmek için dışarıdaki tek umudu Trump’a tutunabilmek için Filistin davasını satıyorsa Erdoğan, yazıklar olsun" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail'in bugün yeniden Filistin'e saldırarak 19 Ocak'ta başlayan ateşkesi bozmasına tepki gösteren Özel, şunları söyledi: 

"Mübarek Ramazan ayındayız ancak İslam coğrafyasının gözyaşı dinmiyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 1,5 yılda 20 bini çocuk, 50 bin kişi hayatını kaybetti. 19 Ocak’ta bir ateşkes başladı, memnuniyetimizi ifade ettik, umutlandık. Sonra, o ateşkesten sonra Trump’ın Filistin’e emirleri başladı ve ondan cesaret alan Netanyahu, ‘Şunu yapmazsanız, bunu yapmazsanız ateşkesi bozarım’ dedi. Maalesef dün akşam ateşkesi bozdular, 404’e ulaştı katliamda ölenlerin sayısı. Çok sayıda kadın ve çocuk hayatını kaybetti, rakam 500’e doğru ilerliyor. Gerekçe: Bütün rehineleri teslim etmediler, ABD’nin tekliflerini reddediyorlar. Ne teklif ediyor ABD? Filistinlilerden Gazze’yi arındıracak, Filistinlileri civar ülkelere yollayacak, Gazze’ye Trump oteller, tesisler yapacak. Orayı turizme açacak İsrail’le birlikte. Böyle bir şey konuşulduğunda Alman Cumhurbaşkanı, ‘Tehcir kabul edilemez, insanlık suçudur’ bu dedi. Yanında duran Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Steinmeir’i dinledi, ağzını açmadı, günlerce sustu. Dedim ki, ‘Cesaret muhalefete saldırmakla olmaz, Filistin davasına sahip çıkmakla olur. Geçmişte söylediğini, ettiğini söyleme; bugün Trump’a ne söylüyorsun onu söyle’ dedim. Bana ne zaman ‘One minute’ demiş, onları anlatıyor.

Evvelsi gün bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Hepimiz bekliyoruz ki İsrail’e karşı sert bir dil, Filistin’i sahiplenen bir duruş ve Trump’a bir meydan okuyuş... Bizimkilerin açıklamasında bir kelime Filistin’in F’si, İsrail’in İ’si yok. Barış, ateşkes, 1967 sınırları, bağımsız Filistin yok. Ne var, hiçbir şey yok. Böyle görüşmelerden sonra açıklama yapılır, hiçbir açıklama yok. Diplomatik geleneklerde olmayacak bir şey. Bu ‘Filistin’ demedi ya da demeye kalktı, çok sert bir cevap aldı. Gelen bilgi, bu taraf, Amerikalılardan görüşmeyle ilgili açıklama yapmamasını talep etmiş. Bugün akşam iftarda çıkacaksın o kürsüye, Trump’a Filistin’le ilgili bir şey dedin mi? Dediysen niye yazmaya korkuyorsun, demediysen bunu nasıl söylemiyorsun? Deyip de bir cevap aldıysan o cevabı söyle de bilelim. Ama şunu biliyoruz ki Nisan sonunda randevu istiyorsan Trump’a laf etmeyeceksin, Filistin’e sahip çıkmayacaksın. Trump’tan randevu için, yani buradaki iktidarını sürdürmek için dışarıdaki tek umudu Trump’a tutunabilmek için Filistin davasını satıyorsa Erdoğan, yazıklar olsun."