İşte Oya ERSOY'un vermiş olduğu o soru önergesi:
                                  


Feminist kadınlar 2003 yılından bu yana her yıl 8 Mart'ta İstiklal Caddesi'nde gece yürüyüşü düzenlemektedir. 2003'teki ilk eylemden birkaç yıl sonra yürüyüş, Feminist Gece Yürüyüşü olarak tüm ülkede yapılmaya başlanmıştır. Kadınların savaşa, yoksulluğa şiddete ve cinayetlere karşı bir arada “dur” demek için her sene düzenledikleri Feminist Gece Yürüyüşü bu sene de her sene olduğu gibi engellenmeye çalışılmıştır. 


Bu kapsamda, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için Beyoğlu’nda toplanan kadınlar, Taksim Meydanı'na yürümek istemişlerdir.  İzinleri olmadığı gerekçesiyle gurubun Taksim Meydanı'na girişlerine izin vermeyen polis, kadınlara sert müdahalede bulunmuştur. Yapılan müdahale üzerine 40’a yakın kadın gözaltına alınmış, sosyal medyada paylaşılan görüntülerde barikatları geçmek isteyen kadınlara biber gazı sıkılarak tartaklanmışlardır. Yine Antalya'da Feminist Gece Yürüyüşü için Üç Kapılar'da toplanan kadınlara polis müdahale etti ve bir öğretmen Polisin biber gazı kullanması sonucunda hastaneye kaldırıldı. İzmir Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde yürümek isteyen kadınlar polis müdahalesi ile karşılaştı. Ankara'da Madenci Anıtı'ndan Sakarya Caddesi'ne yürümek isteyen kadınlara polis izin vermedi. Adana’da 8 Mart için 5 Ocak Meydanı’nda toplanan kadınların Atatürk Parkı’na yürümesine yine polis izin vermedi.
Kadınlara ve LGBTİ+’lara karşı saldırıların, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden nafaka hakkının gaspına, homofobi ve transfobinin alenen örgütlenmesinin engellenmesine karşı mücadele eden kadınlara yönelik saldırıların durdurulması için çalışma yürütmek bizzat bakanlığı görevidir. 

Bu bağlamda; 
⦁    Bakan olarak, İstanbul Valiliği tarafından, Taksim’de bir araya gelmek isteyen kadınlara yönelik getirilen yasakları destekler nitelikte açıklama yapmanız o alanda kadınlara yönelik şiddeti artıran bir duruma neden olmamış mıdır?
⦁    İstanbul Valiliği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Beyoğlu'nda toplantı, yürüyüş, basın açıklaması yapılmasına müsaade edilmeyeceğini açıklamıştır. Kadınların bir arada 8 Mart etkinliği yapması bu kararın alınmasında nasıl bir tehdit oluşturmaktadır?
⦁    8 Mart günün İstanbul başta olmak üzere, kadınların gözaltına alınması, polis şiddetine maruz kalması “Kadına Yönelik Şiddet İle Mücadele’nin” neresinde durmaktadır?
⦁    Yapmış olduğunuz açıklama da:” Yasal olarak yapılması gerekenler noktasında bugüne kadar daha çok mağdur odaklı çalışmalar yürütürken artık faillerin rehabilitasyonu, elektronik kelepçe uygulaması, şimdi artık sağlık tedbirlerinin uygulanması gibi bütün başlıkları ayrı ayrı mağdurun korunması eğer mümkünse failin iyileştirilmesi çabalarımız var” şeklindedir. Eşini, eski eşini, kızını, sevgilisini, hatta yolda tanımadığı kadını öldüren ya da şiddet uygulayan erkeği nasıl rehabilite etmeyi planlıyorsunuz? Rehabilite edileceğine inanıyor musunuz?