Meral Akşener'in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:

"Biz sanki seçime değil savaşa gidiyoruz. Bu o kadar ayıp bir şey ki... Millet iradesine 'darbe' demek kadar ahlaksız bir söz olamaz.  Yetkiye, güce, hırsızlığa, haksızlığa doymadınız, onun için de milletin iradesinden kaçıyorsunuz.

İYİ Parti'ye oy verirseniz, Sayın Kılıçdaroğlu'nu seçerseniz bir darbe olacakmış. Ya hu ben ne şanssız insanım, bu ülkenin en uzun sınır hattında harekat yapılan operasyona imza atan benim. Eğer ben PKK'lıysam derhal beni tutuklayın şerefsizler. Bir PKK'lıysam tutuklayın beni, PKK ile mücadele etmek herkesin boynunun borcudur.

Gaffar Okkan benim yarı hemşerim, Hendekli bir kardeşimdi. Hizbullah tarafından Diyarbakır'da şehit edildi. Bana laf eden çakallar, sağ elinizde Hizbullah var sizin, Gaffar Okkan'ın katilleriyle berabersiniz, kime laf ediyorsunuz.

Yine Sinan Ateş, katledildi. Azmettiriciler belli, katiller belli. Ey Recep Bey, sen bu ülkenin tek adamısın. Dayanın 2 hafta kaldı azmettiricisinden de tetikçisinden de hesap sorulacak. Muhsin Başkan'ın da hesabı sorulmadı.

Diyorlar ki erkekle erkeğin evlenmesi serbest kalacakmış. Ya böyle bir şey olabilir mi? İnanmış, dindar bir insan bunları düşünebilir mi? Ben Meclis yönettim, bunun gibi cıvık bir insan görmedim. Ne ara sen FETÖ'cülükten kurtuldun da bizi FETÖ'cü yaptın? Açtırma kutuyu söyletme kötüyü.

Adam, Binali Yıldırım'dan bahsediyorum, İstiklal Marşı'nı okuyamadı. Sen İstiklal Marşı'nı okuyamadan bizi nasıl işgalcilikle itham ediyorsun?

 İlk işimiz askeri hastaneleri ve askeri okulları açmak olacak? 5'li çetelere de bakacağız. O ihaleleri o paraları verenlere de bakacağız.

Gençler umutsuzsunuz. 90 puanla atanamıyorsunuz ama onlar 52 puanla, Ak Parti içinde dayısı olanlar atanıyor. Bir oy Kemal'e bir oy Meral'e vereceksiniz. Başbakan Meral diyorsunuz ya, ben o işi abidik gubidik şeylerle kabul etmem, ancak sizlerin oylarıyla tertemiz oylarıyla kabul ederim.

Hemen 100 bin öğretmen atamasının yanı sıra bir veteriner ve ziraat mühendisi okullarımıza gönderilecek. Köy okulları tekrar açılacak ve tarıma destek vereceğiz. Tarıma yönelenlerin, çobanların SSK ya da BAĞ-KUR paralarını biz ödeyeceğiz. Tarım bir beka meselesi bunu pandemide gördük. Ama bunları konuşmak yerine başka gündemler ortaya attılar.

'16 MİLYAR LİRAYA DİNAZOR YAPTILAR'

Sanayi tesisleri açarak gençlerin işsizliğini önleyeceğiz. Ankara'da 16 milyar liraya dinazor yaptılar. Bu parayla Afyon'da kaç tane fabrika açılırdı? Gençlerin KYK borçları ödenirdi. İş bulana kadar gençlere 2 bin 500 TL maddi destek vereceğiz. Temmuz ayında emekli ve emekçilere yüzde 50 zam yapacağız.

Emekli maaşı alan arkadaşlar, Kurban Bayramı öncesi bankaya gideceksiniz hesabınızda 15 bin TL olacak onu alacaksınız. Esnaf kardeşim 5 yıl içinde borçlara yapılandırma getireceğiz. Üç yıldır esnaf geziyorum, öğrenciyi, genci, kadını, işsiz genci herkesi dinledim.

Şeker fabrikasının ve SEKA'nın kapatılması büyük sorun yarattı. Şeker Fabrikalarını yeniden kurup istihdam yaratacağız. Türkiye'nin tüm mal varlıklarını sattı bunlar. SEKA'dan Kocaeli'nde, Afyon'da ve Sivas'ta birçok insanımız mağdur edildi. Hep birlikte tarih yazacağız. Son kez bir şey daha istiyorum, bir oy Kemal'e, bir oy Meral'e diyorum."

Kürsüye çıkan Mansur Yavaş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Sosyal yardımları artırdıklarını ve bunu da insanların 'gözüne sokmadan' yaptıklarını belirten Yavaş, şunları söyledi:

"Belediyemiz tasarruf etti. Canlı yayınlamaya devam edeceğimiz ihalelerin bedellerini eserlerin üzerine asıyoruz. Bize topal ördek muamelesi yaptılar. 20 yıldır bir başka alternatif göstermediler insanlara. Ankara da böyleydi.

Pandemide neler yaptığımızı herkes gördü. Adana'da bedava ekmek dağıttırmadılar. Onlar yardım dağıtana kadar insanlar ölüyor, burada particilik mi olur? 'Biz gidersek yönetemezler' diyorlar, Ankara değişmeseydi rant devam edecekti. Ankara halkı için yapacağımız çılgın proje, halktan aldığımız parayı yine halka harcamak."

21 yıllık AKP iktidarı döneminde dindar ve muhafazakâr kesime "Çalıyor ama çalışıyor" anlayışının benimsetildiğini söyleyen Yavaş, Millet İttifakı'nın belediyelerinin halka yeni bir yönetim modeli gösterdiğini savundu.

"Yolsuzluk yapanlar 14 Mayıs'tan sonra bunun hesabını verecek" diyen Yavaş, iktidarın yaşanan hiçbir sorunda sorumluluk üstlenmemesine dikkat çekti. 

"GENÇLERİN HAYATINI YOK ETTİNİZ"

Yavaş, sözlerine şöyle devam etti: 

"Gençlerin en iyi cep telefonunu istemek, en iyi evlerde yaşamak, en iyi okullara gitmek, en iyi kıyafetleri giymek hakkı değil mi? Bir lokma bir hırka diye geldiniz, gençlerin hayallerini yok ettiniz."