Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’a konuşan İslam, AKP’nin Saadet Partisi’yle değil, MHP’yle benzeştiğini savundu: “AK Parti tarihinin hiçbir döneminde İslamcı olmadı, şu anda da değil. Böyle bir niyetleri de olmadı. Bunu sadece siyasal, ilkesel ve ahlaki tutarsızlıkları açısından söylemiyorum. Seçtikleri yolun kalitatif özelliklerinin de, beyanlarının da, siyasetlerinin de hiçbir zaman bu minvalde olmadığını ifade ediyorum. AK Parti’yi eleştirenlerin bir kısmı belki bir taşla iki kuş vurma hevesiyle ancak büyük bir çoğunluğu -kibarca maddi bilgi hatası diyelim- bu nedenlerle AK Parti’yi İslamcı olarak görüyor veya görmek istiyor.”

‘AKP’nin İslamcılıkla ilişkisi araçsal’

İslam, devletçi ideolojilerin AKP’de vücut bulduğunu ancak İslamcılığın buna itiraz ettiğini dile getirerek, AKP’yi tanımladı: “AK Parti geldiği noktada küresel kapitalist sistemin taşıyıcısı konumunda, Bonapartist, otoriter, jakoben, milliyetçi, Makyavelist, sağcı bir partidir. İslam, hatta İslamcılık ile ilişkisi semboller üzerindendir ve araçsaldır. Adalet, hak, hukuk gibi kavramlarla; kucaklayıcılıkla alakası yoktur.”

‘Kamplaşmanın dışındakiler ‘Hayır’ dedi’

AKP’nin kapitalist sistemle hiçbir sorunu olmadığını dile getiren İslam, yurttaşların referandum sürecinde kamplaştırıldığını söyleyerek, “Kampların dışına çıkanlar, birbirinden habersiz insanlar benzer saiklerle ‘Hayır’da toplandılar. Bu, gelecek açısından ümit vaat ediyor. Türkiye’de insanlar kendi kimlik ve ideolojilerini bu prensiplerle buluşturabildiklerinde sorunu büyük ölçüde çözmüş oluruz” diye konuştu.

‘AKP bu ilkeleri terk etti’

AKP’nin adalet ve eşitliği temel almadığını ve bu yüzden de İslamcı ilkelere sahip olmadığını belirten İslam, “İslamcılık konusunda herkes farklı şeyler anlıyor. AK Parti’nin eleştirilere muhatap olan tarafı yani adaletsizlik, lidere mutlak bağlılık, mutlak itaat, ekonomik adaletsizlik, nepotizm, menfaatçilik İslamın ilkelerine bağlı olduklarından kaynaklanmıyor, bu ilkeleri terk etmelerinden kaynaklanıyor” dedi.

‘AK Parti işine geleni kullanır’

İhraç edilen profesör, AKP’nin tek sorununun demokrasiden uzaklaşması olmadığını söyleyerek, partinin İslamcılarla yollarını ayırmasının mümkün olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi: “AK Parti içerisinde İslamcı yoktur. Girdiyse de o kimliğini bırakıp girmiş, oradaki ilişki biçimine ayak uydurmuştur. AK Parti’nin insana ve gruplara bakışı araçsaldır. İşine geleni kullanır, fonksiyonu bitince bir kenara koyar. Gruplar arasındaki kavga menfaat kavgasından öte bir şey değil. Üzerinde çok fazla kafa yormak anlamlı gelmiyor.”