Aydın Milletvekili Sezgin, Milli Savunma Bakanlığı ve TSK’nın Suriye politikasının mağlubiyetinin ağır sonuçlarıyla mücadelede birinci derecede görev yüklenmiş durumda olduğunu vurgulayarak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a “keşke 2011’den bu yana Türkiye'de iktidar tarafından yapılan hatalar işlenmeseydi de Suriye'de böyle bir maliyete, tehlikeye maruz kalmasaydık diyor musunuz?” sorusunu yöneltti.

Suriye’de düşürülen Rus uçağına da değinen Aydın Sezgin, “uçak düşürüldükten sonraki “talimatı sen verdin, ben verdim” çekişmesi hâlâ kulaklarımızda. Gidip soluğu NATO'da aldık. Bir buçuk yıl boyunca Suriye'de kıpırdayamadık. Sonradan özür dilemeler, diyet ödemeler ve S-400'lerin gündemimizin baş köşesine oturması merhalelerini yaşadık” ifadelerini kullandı.

Sezgin ayrıca, ABD ve Rusya'yla varılan mutabakatlara da değinerek, Suriye'de bir yandan ABD'ye diğer yandan Rusya'ya tabi olduğumuzu vurguladı ve “Bunları zafer olarak nitelendirmek yanılsamadır, yanıltmadır. Hele süreç devam ederken, YPG-PKK tehdidi ortadayken, zafer naraları atmak zararlıdır” dedi.

İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Suriye’de siyasi sürecin sonuçlanmasının ardından Türkiye’ye yönelik oldukça ciddi riskler ortaya çıkabileceğini vurgulayarak, Hulusi Akar’a şu soruları yöneltti:

  • “PYD-YPG-PKK-SDG ne olacak? Suriye silahlı kuvvetlerinin ana nüvesini oluşturan BAASçı, mezhepçi gruplar, İran yanlısı milisler ve PKK iltisaklı unsurlardan oluşan bir yapı gelecekteki güvenliğimiz açısından çok ciddi sorunlara yol açabilir.”
  • “Suriye Milli Ordusu olarak adlandırılan yapının, bilhassa Ahrar Şam gibi bazı unsurların akıbetlerinin orta ve uzun vadede ne olacak, bu meçhul. Sayın Bakan, Milli Ordu'nun kurumsallaşmasından söz ettiniz. Ama onlarla ilgili birçok endişe var. Bir çözüm düşünüldü mü onların akıbeti hakkında?”

NATO ile ilişkilere de değinen Sezgin, “NATO içinde bir Türkiye sorunu, Türkiye içinde de bir NATO sorunu yaşanıyor. Eşit statüde katıldığımız NATO’nun belirlediği hedef ve tehditlerle bağdaşmayan tutumlar içine girmemiz bir çelişki değil midir?” sorularını yöneltti. Sezgin ayrıca S-400 ve CAATSA yaptırımları tartışmalarını da hatırlatarak, “muhtemel CAATSA yaptırımları tedricen Türkiye'nin batı savunma ekosistemiyle bağlarını koparma olasılığı taşıyor mu?” ifadelerini kullandı.

Sezgin, 2018 yılında gerçekleştirilen MSB bütçesi görüşmelerinde Bakan Akar’ın S-400 ve F-35’lerle ilgili ifadelerini hatırlatarak, “geçtiğimiz yıl bu komisyonda F-35’lerle ilgili bir sorun yaşanmayacağını, S-400'lerin bunların teslimine engel olmayacağını ifade etmiştiniz. Bugün durum farklı. Hükumetiniz olası Rus SU-35 alımından da söz ediyor. SU-57'den hiç bahsetmiyorum. Zira bu şimdilik bir seçenek olmaktan uzaktır. Geçen yılki öngörünüzün aksine Türkiye F-35 projesinden dışlanmıştır” şeklinde konuştu.

İYİ Parti Milletvekili Sezgin, Bakan Akar’a ayrıca aşağıdaki soruları yöneltti:

  • Yerli ve milli savunma sistem ve ekipmanlarımızın gerçek manada yüzde kaçı yerli ve millidir?
  • Almanya ve Avusturya'nın ALTAY tanklarının motorlarıyla ilgili kilit bileşenleri satmaması halinde ALTAY Tank Projesi'nin akıbeti ne olur?
  • Doğu Akdeniz'le ilgili son gelişmeler hakkında, bize takdiminiz sırasında verdiğiniz değerli bilgiler ötesinde malumat verebilir misiniz?
  • Türkiye'nin yeni bir nükleer tehdit oluşturacağına dair son dönemde bolca spekülasyon yapılıyor. Bu iddialara cevabınız ne olacaktır?