T24'ten Hazal Özvarış'ın sorularını yanıtlayan Hidayet Şefkatli Tuksal, Ahmet Altan'ın tutuklanması ile ilgili şunları söyledi:
“Altan suçluysa, o davalara sahip çıkan siyasetçiler neden dışarıda geziyor?”
- Sizin de yazdığınız dönemde Taraf'ı yöneten Ahmet Altan'ın o dönemdeki yayınları gerekçe gösterilerek FETÖ üyeliği ve darbecilik suçlamasıyla tutuklandığını öğrendiğinizde ne düşündünüz?
FETÖ üyeliği ve darbecilik iddialarının Ahmet Altan için asla düşünülemeyecek suçlamalar olduğunu düşünüyorum. Birileri sormaz mı, eğer Ahmet Altan suçluysa, o davalara siyaseten büyük bir coşkuyla sahip çıkan siyasetçiler neden dışarıda geziyor? Böyle bir suçlamanın eninde sonunda o süreçte siyasi sorumluluğu elinde tutanlara uzanabileceğini düşünemiyorlar mı? Gerçekten aklım almıyor. Ben Taraf ekibine açılan davaların, siyasetçilere açılacak davalara altlık teşkil ettiğini düşünüyorum. Onlar da düşünseler iyi ederler.
“Bu kadar meşhur insanın şişme botla Yunanistan’a kaçacak hali yok”
- Hukuki haksızlıkların, şafak baskınları ve uzun tutuklulukların da damgasını vurduğu Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde derslerin alınmadığını ve bugün benzerlerinin tekrarlandığını düşünüyor musunuz? Sizce Türkan Saylan’a sabah baskınına karşı birleşmeyen Türkiye'de bugün de hepsi tutuklanan Aslı Erdoğanlara, Necmiye Alpaylara, Ali Bulaçlara, Ahmet Altanlara sahip çıkılmazsa ne olur?
Hukuk adaleti sağlamak için bir araç olmalıdır; insanları henüz suçları ispatlanmadan cezalandıran bir araç olarak kullanılması yanlıştır. Bütün bahsettiğiniz tutuklamalarda, eğer bir iddia varsa, tutuksuz yargılamayla da davalar sürdürülebilir, bu kadar meşhur insanların şişme botla Yunanistan’a kaçacak halleri yok herhalde. Ancak, darbe girişiminden sonra aşırı bir hassasiyet oluştu, özellikle yargıda kimse şüpheli sıfatıyla önüne gelenleri korurmuş gibi bir pozisyona düşmek istemiyor, bu da şu sıralar tanık olduğumuz tutuklamalara yol açıyor diye düşünüyorum. Aslında OHAL’in bu şekilde icra edilmesi, siyaseten hükümeti de zor duruma düşüren bir durum. Hem yurt içinde, hem de batı kamuoyunda hükümetin otoriterliğe savrulduğu, hukuku baskı altına aldığı iddialarını destekleyen manzaraların yaşanmasını getiriyor bu tutuklamalar. Sahip çıkma meselesine gelince, yargıdaki hassasiyet burada da söz konusu bence, insanlar yapılanları onaylamasalar da, sahip çıkmaya çekiniyorlar. Dolayısıyla, bu insanlara sahip çıkılmazsa ne olur sorusundan çok, sahip çıkılırsa ne olur, başıma ne gelir endişesi daha ağır basıyor maalesef.