Yurt dışında görevdeyken şehit düşen diplomatlar 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki Dışişleri Şehitliği'nde yapılan törenle anıldı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Zeki Levent Gümrükçü "Terörü, teröristleri yücelten, diplomatlarımızı, kamu görevlilerimizi ve aile bireylerini hedef alan teröristleri öven, onları yeni nesillere birer kahraman gibi anlatan, hatta bu katillerle bir duygudaşlık ilişkisi kurmaya çalışan çevreleri bu vesileyle bir kez daha lanetliyorum" dedi.
Yurt dışında görevdeyken terör saldırıları sonucu şehit düşen diplomatlar ve yakınları, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki Dışişleri Şehitliği'nde yapılan törenle anıldı. Törene, Bakanlık mensupları, şehit yakınları ve yabancı misyon temsilcileri katıldı. Saygı duruşuyla başlayan törende konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Gümrükçü, yurt dışında Türkiye'yi büyük bir özveri ve şerefle temsil ederken şehit edilen diplomatlar ile aile fertlerinin manevi huzurunda tüm şehitleri anmak üzere bir araya geldiklerini belirtti. Bugünün aynı zamanda Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110'ununcu yıl dönümü olduğu kaydeden Gümrükçü, canlarını feda eden tüm vatandaşları andı.
"Terör, tüm insanlığın karşısında halen büyük bir tehdit olarak duruyor"
Cumhuriyet'in kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm gazileri de anan Gümrükçü, "Maalesef, çağımızın en önemli sorunların biri olan terör, tüm insanlığın karşısında halen büyük bir tehdit olarak duruyor. Sayısız masum insanını teröre kurban vermiş bir ülke olarak, amacı, gerekçesi ve hedefi ne olursa olsun dünyanın her yerindeki bütün terör eylemlerini en şiddetli şekilde lanetliyoruz. Hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm terör örgütleriyle mücadelemizi de kararlılıkla sürdürüyoruz. Aynı zamanda, terörle mücadelede etkin uluslararası iş birliğinin yılmaz savunucusu olmaya da devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Alçak terör eylemleri bizleri yıldırmadı"
Gümrükçü, 1973 yılında münferit bir terör saldırısıyla başlayan ve iki yıl içinde örgütlü hale bürünen bir terör kampanyasının hedefi olan Türk Dışişleri'nin, uluslararası karanlık yüzünü en net şekilde gören ve bunun acılarını en derin şekilde yaşayan kurumlar arasında yer aldığını belirtti. Gümrükçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ASALA, 17 Kasım ve PKK gibi terör örgütleri tarafından dünyanın dört bir yanında düzenlenen onlarca saldırıda diplomatlarımız, temsilcilik çalışanlarımız, müşavir ve ataşelerimiz ile aile fertlerinden tam 41 kişi şehit olmuş, çok sayıda mensubumuz ve yakınları da yaralanmıştır. Ancak bu alçak terör eylemleri bizleri asla yıldırmamış, bilakis her şart altında vatana hizmet etme azim ve kararlılığımızı daha da artırmıştır. Mensuplarımız tüm bu terör dalgasına rağmen dünyanın dört bir yanında ulusal davalarımızın savunulması amacıyla var güçleriyle çalışmaya devam etmişlerdir ve bugün de etmektedirler. Şehitlerimizin canlarıyla ortaya koydukları fedakarlık, hepimize yol göstermekte, ilham ve güç kaynağı olmaya devam etmektedir.
Görevleri başında şehit olan diplomatlarımız ve mensuplarımız ebediyen kalplerimizde yaşarken, birer barış elçisi olan diplomatlarımızı terörle susturmak isteyenler ise tarihin karanlık sayfalarına hapsolmaya mahkumdur. Zira bu saldırılar sadece diplomatlarımızı değil, dünya barışını ve insanlığın ortak değerlerini de hedef almıştır. Nitekim, karşılıklı diyalog, iş birliği ve barışı kolaylaştırmak amacıyla görev yapan diplomatlarımıza yöneltilen bu korkakça ve insafsızca saldırılar aslında terörizmin tüm insanlığa ve uluslararası camiaya karşı bir meydan okuması niteliğindedir. Bu eylemler aynı zamanda tarihi tek taraflı ve eksik okumanın, radikal söylemler ve nefretle birleştiğinde ne kadar insanlık dışı sonuçlar doğurabileceğinin de en vahim örneği olmuştur. Bu itibarla, terörü, teröristleri yücelten, diplomatlarımızı, kamu görevlilerimizi ve aile bireylerini hedef alan teröristleri öven, onları yeni nesillere birer kahraman gibi anlatan, hatta bu katillerle bir duygudaşlık ilişkisi kurmaya çalışan çevreleri bu vesileyle bir kez daha lanetliyorum."
"Gayretlerimizi artan bir azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz"
Bakan Yardımcısı Büyükelçi Gümrükçü, şehitlerin hatırasını yaşatmanın ve yakınlarıyla her daim dayanışma içinde olmanın en önemli ve kutsal vazifelerinin başında geldiğini belirterek, "İsimlerini Bakanlığımızın her köşesinde yaşattığımız şehitlerimiz vatan ve millete hizmette sınırın olmadığı konusunda genç nesillerimize esin kaynağı olmaya devam etmektedirler" ifadelerini kullandı. Şehitler anısına şehadet mekanlarına anıt ve plaket yerleştirilmesi çalışmalarını sürdürdüklerini ve şehitleri şehadet yıl dönümlerinde yurt dışındaki temsilciliklerde anma etkinlikleriyle yad ettiklerini kaydetti. Şehitlerin hatırasının canlı tutulması için kitap ve belgesel projelerine destek verdiklerini, bu eserlere yenilerinin eklenmesi yönündeki çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Gümrükçü, "Bundan sonra da şehitlerimizin aziz hatırlarını ilelebet yaşatabilmek ve Dışişleri Bakanlığı olarak attığımız her adıma sönmez bir ışık olmaya devam etmelerini sağlayabilmek için gayretlerimizi artan bir azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği adına çelenkler şehitliğe konuldu. Ardından şehitler için Kuran-ı Kerim tilaveti ve dua okundu.