Açıklamasında basının gerçek demokrasilerin olmazsa olmazı olduğunu söyleyen Kara, “Özgür basın demokrasilerin, basın emekçilerinin kalemlerini özgürce kullanabilmesi de özgür ve bağımsız bir basının teminatıdır. Amaçları ve görevleri halkın doğru haber almasını sağlamak olan basın emekçilerinin maalesef bugün ülkemizde özgürce çalışabildiklerini iddia etmek ve özgür bir şekilde çalışabilmelerinin teminat altında olduğunu söylemek son derece zordur. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ)’ye göre bugün Türkiye’de 73 gazeteci tutukludur ve Komitenin tüm dünyayı incelediği raporuna göre bu bir rekordur. Maalesef Türkiye OHAL ilan edildiğinden beri Komitenin raporlarına göre üst üste 2 yıl en çok gazetecinin tutuklandığı ülke statüsünde. Freedom House isimli kuruluşun 2017 yılında 2016 yılı verilerine dayanarak hazırladığı basın özgürlüğü raporunda Türkiye 163. Sıraya gerilemiş ve “özgür olmayan ülke” statüsünde yer almıştır. Yine aynı raporlara göre, 2016 yılı içerisinde 150 medya kuruluşu kapatılmış, 2.700’den fazla gazeteci işten çıkarılmış ya da istifaya zorlanmış, yüzlerce gazetecinin basın kartları ve pasaportları iptal edilmiş ve 54 gazetecinin mal varlığına el konulmuş. Türkiye’yi basın özgürlüğü açısından böyle bir tabloyla karşı karşıya bırakmak ülkemiz ve demokrasimiz açısından ciddi bir prestij kaybıdır” ifadelerini kullandı.

AKP Dönemin Türkiye Basın Özgürlüğünde İstikrarlı Bir Şekilde Geriledi

Basın emekçilerinin tutsak olduğu bir ülkede basın özgürlüğü ile halkın doğru haber alma özgürlüğünün de tutuklu durumda olduğunu belirten CHP Antalya Milletvekili Dr. Niyazi Nefi Kara, AKP iktidarları döneminde Türkiye’nin basın özgürlüğü raporlarında istikrarlı şekilde gerilediğini belirterek “OHAL ilanı ile beraber bu istikrarlı gerileme bir dibe vuruşa dönüşmüş durumdadır. Türkiye’de basın özgürlüğü üzerinden yapılan her tartışma aslında temel hak ve özgürlükler liginde de ülkemize kötü bir karne sunmaktadır. Türkiye OHAL ve OHAL’le gelen hukuksuzluklar devam ettiği sürece uluslararası toplum gözünde demokrasi, basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler liglerinde gerilemeye hızla devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Özgürce Mesleklerini İcra Edebilme Mücadelesi Veriyorlar

Basın emekçilerinin tutuklanma ya da işten atılma korkusuyla çalışmaya mahkum edilmesinin yanında ekonomik koşullar açısından da son derece ciddi sıkıntılarla yaşamaya çalıştığının altını çizen Kara, basın sektörü çalışanlarının bugün her açıdan zor koşullarda özgürce mesleklerini icra edebilme mücadelesi verdiklerini belirtti.

Kara açıklamasını baskılara rağmen kalemini kırmak ya da ipoteğe vermek yerine özgürce kullanan ve özgür ve bağımsız bir basın mücadelesi veren tüm basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, sansürsüz bir çalışma ortamı ve Türkiye temennisi ile bitirdi.