Bu anayasa değişikliğinin Halkın talebi olmadığını, Saray tarafından dayatıldığını dile getiren TÜM,” 16 Nisan Ya padişahlığa geri döneceğiz. Ya egemenliğin halkta kalacağına karar vereceğiz Kısacası bu referandumun özeti ve amacı budur.” İfadesini kullandı. Mehmet Tüm’ün açıklaması şöyle
“Tarihi günler yaşıyoruz. 16 Nisan’a sadece 5 gün kaldı. Uzun bir çalışma dönemini geride bırakıyoruz. Bu süreç içinde, partim adına HAYIR çalışması yapmak üzere yurt içinde ve yurtdışında bir çok çalışmalara da katıldım. Almanya’ya, Fransa’ya ve dünyanın en uzak köşesi olan Avustralya’ya, Oradan döndükten sonra, Doğunun en uzak köşesi olan Iğdır’a Kars ve Ardahan’a gittim ve hemen ardında Yurdumuzun en batı bölgesi olan Aydın ve Muğla’da çalışmalarda bulundum. Tekrar Erzurum, Kayseri’ ve Van’a giderek örgütümüzle birlik Hayır çalışması yaptım. Dünde yine önemli bir ilimiz olan Kütahya’daydım. Uzun süredir Balıkesir’imizde, ilçe ilçe , mahalle mahalle dolaşıyorum. Amacımız çalınmadık kapı sıkılmadık el bırakmadan HAYIR ı halkımıza anlatmaktır. Bu günde buradan sizlerle birlikteyim.
15 Nisan akşamına kadar çalışmalarımı devam edecektir.
15 Nisan akşamına kadar bu çalışmalarımıza gece gündüz demeden aralıksız devam edecektir. Tüm bu çalışmalarımdan sonra, Yurttaşlarımızdan edindiğim bilgi ve izlenimleri sizlerle paylaşmak istiyorum. AKP bu diktatörlük anayasasını asla halka anlatamıyor.Sadece sabahtan akşama kadar CHP ve Genel Başkanı ile uğraşarak kutuplaşma yaratmak istiyor.
Halkımız bu gerçeği gördüğü için ; Ne yurt dışında ne yurt içinde bu Anayasaya onay vermiyor ve HAYIR diyor.
Sarayın ihtiyacına uygun bir anayasa değişikliği toplum tarafından asla kabul görmeyecektir
Anayasalar Tüm ülkede yaşayan insanları bir arada tutan birer toplumsal sözleşmedir. Bundan dolayıdır ki Sarayın ihtiyacına uygun bir anayasa değişikliği toplum tarafından asla kabul görmeyecektir. Toplumun geniş kesimlerinin kabul ettiği bir anayasa ancak ülkede huzuru, kardeşliği ve refahı sağlayabilir. Ülkenin büyük bir bölümünün içeriğini bilmediği bir Anayasa değişikliği, ülkede kutuplaşma ve kriz getireceği şimdiden görülmektedir.Bu gün ülkemizin geldiği durum ne yazık ki içler acısıdır.
Milli irade adına ülkemizde hiçbir şey bırakmadılar. Her şeyi tek bir kişinin yönetimine verdiler.
Tek kişilik Demokrasi olabilir mi?
Ülkemizde bu gün demokrasi olsaydı Cumhurbaşkanını eleştirdi diye aydınlar, akademisyenler , gazeteciler ve sıradan yurttaşlar Ceza evlerinde olmazlardı.
Bu gün fiili olarak uygulanan bir diktatörlük var, şimdi bunu resmi ve yasal duruma getirmek istiyorlar.Bizler ve tüm halkımız bu tek adam diktatörlüğe evet diyebilir miyiz? Tabi ki hep birlikte HAYIR diyeceğiz. Siyasi iktidar devletin ,Belediyelerin ve iktidar gücünün tüm olanaklarını kullanmaktadır. Bizim vergilerimizle bindikleri arabalarla, uçaklarla, TV kanallarıyla eşitsiz bir seçim kampanyası yürütüyorlar. Tüm bunlarla birlikte tarihte görülmediği ölçüde toplumun her kesimine yönelik büyük bir saldırı ve baskı yapılmaktadır. Ama her şeye rağmen önümüzdeki referandum süreci tek adam anlayışını durdurabilmek, için bize bir şans tanımaktadır. Gelin Bu şansı hep birlikte iyi kullanalım ve Sonuna kadar hayır diyelim.
16 Nisanda egemenlik hakkını Halkın elinden almak istiyorlar.
Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bizim Milletimiz Kurtuluş Savaşını sadece işgal ordularına karşı vermedi. Aynı zamanda egemenliğini kendi eline almak için Padişaha karşı da bir savaş verdi. Ve Bunu da başardı.Şimdi 16 Nisanda bu egemenlik hakkını Halkın elinden alarak tek kişiye vermek isteyen ve seçilmiş bir Padişah yaratmak isteyen bir iktidar var. Gelin buna hep birlikte HAYIR diyelim. AKP seçim kampanyasını yine mağduriyet üzerine kurmak istiyor. Bunun için de her yola baş vuruyor.Bu sefer bu mağduriyeti asla başaramayacaklar. Halkımız buna izin vermeyecektir.Çünkü bunların yanlış politikaları ülkeyi uçurumun eşiğine getirdi. Halkımız da bunu çok iyi biliyor.Her gün Ortadoğu bataklığında evlatlarımız şehit oluyor. Suriye’de ve Ortadoğu’da yaşanan kan ve göz yaşının sorumlusu AKP iktidarıdır.
Türkiye’de Muhalefet istediği yerde miting yapabiliyor mu?
AKP baştan beri Suriye’de barıştan yana olmadı. Bunların yüzünden Türkiye bölgeden dışlandı.İktidar , Eğer Emevi cami sinde namaz kılmayı hayal etmek yerine Barışa katkı verseydi, bu gün Suriye’de olanlar yaşanmayacaktı. 4 milyon Suriyeli Türkiye’ye gelmemiş olacaktı. Ve Türkiye için de ciddi bir sıkıntı olmayacaktı. Aynı zaman da her türlü terör örgütü ülkemize gelerek cirit atmayacaktı. Yüzlerce evladımız. Şehit olmayacaktı. Bakınız şuanda OHAL bahane edilerek . Her şey tek kişinin emrine verildi. Tek yetkili , Cumhurbaşkanı şimdi Eyy Esed demekten vazgeçti, eyy Avrupa diye tehditler savurmaya başladı. Neymiş ; Avrupa’da AKP liler miting yapamamış. Şimdi size soruyorum, Türkiye’de Muhalefet istediği yerde miting yapabiliyor mu? Tabi ki hayır. OHAL bahane edilerek, her gün Ülkemizde yeni yasaklar, getiriliyor. Böyle bir ülkede demokrasiden ve özgürlükten söz edilebilir mi? Bildiğiniz gibi demokrasinin olmadığı yerde ekonomi gelişmez. Barış ve istikrar olmaz. Dünyada bunun örneği yoktur.,
Bizim Dış politikamızın temeli Yurtta barış ve Dünyada barış ilkesidir.
Dış politika diplomasi ile yapılır. Diplomatlarda bunun için vardır. Bizim Dış politikamızın temeli Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu Yurtta barış ve Dünyada barış ilkesidir. Bunu terk ederek, Tehditlerle bir dış politika asla sürdürülemez.
Tehditle Barış’a nasıl katkı vereceğiz. Bunu merak ediyoruz.
Her gün dünyaya , komşu ülkelere tehditler savuran bir Cumhurbaşkanına,
Yaptığınız yanlıştır diyecek bir bakan bir danışman var mıdır?
İşte Ülkeyi tek kişiye emanet etmenin bedeli nelere mal oluyor çok acı bir şekilde yaşayarak görüyoruz.Bunun için biz bu diktatörlük anayasasına sonuna kadar HAYIR diyoruz.
Bizim bu anayasaya evet dememizi gerektirecek hiçbir neden yoktur.
Ama Hayır demek için binlerce nedenimiz var.
Örneğin bu Anayasa taslağında;
Gençlerimizin geleceği ile ilgili hiçbir düzenleme yok.
18 Yaşın da Milletvekili aldatmacası ile Gençlerimizi kandırmak istiyorlar,
Bizim Gençlerimiz, eşit ve parasız eğitim hakkı istiyor, İş istiyor, aş istiyor bunlar var mı hiçbiri yoktur.
Üretmeyen bir ülke asla kalkınama 15 Yıldır AKP nin açtığı bir tek fabrika yoktur. Bakınız bizler aylardır halkın içindeyiz. Halkımız aş- iş ekmek derdindedir. Öyleyse halkımızın hiçbir sorununu çözmeyen tek bir kişiyi mutlu etmeye çalışan bu anayasa değişikliğine neden evet diyeceğiz ,
Tabiki Hep birlikte HAYIR diyeceğiz.
Çünkü bu bizim anayasamız değil, Sarayın anayasasıdır. Bu anayasada ; Barışla , kardeşlikle ilgili tek bir sözcük yoktur.İnsan hakları ile ilgili hiçbir madde yoktur.Daha da önemlisi bu anayasada , Millet yok. Milli İrade yok.
Peki ne var?
Tek adam var. Onun atayacağı sayısı belli olmayan sorumsuz, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar var.
Kanun yok , Ferman var. Hesap veren bir yönetim yok. Özgür medya, özgür basın yerine yandaş medya, yandaş üniversite, yandaş baro yandaş STK lar var. Adalet yok, yandaş mahkeme, yandaş hakim ve savcılar var. Elbette ki Halkımız bu anlayışa karşı HAYIR diyecektir.
Cumhurbaşkanının her gün Hayır diyen vatandaşlara, Hayır diyen siyasilere, Sayın Genel Başkanımıza ve CHP ye neler söylediğine nasıl bir nefret söylemi yaptığına her gün. birlikte tanık oluyoruz.
İşte Bu ayrımcı ,insanımızı ötekileştiren anlayışa ve Bunu dile getiren Cumhurbaşkanına da Halkımız HAYIR diyecektir.
Bu referandumda biz CHP olarak toplumla büyük bir dayanışma içerisindeyiz. Adeta bu kampanyanın öncü gücü olduk.Milletvekillerimizden başlayarak , Örgütümüzün her üyesi canla başla mücadele ediyor. Ben huzurunuzda Gençlik kollarımızdan başlayarak, kadın kollarımıza, ilçe örgütlerimize, ilçe başkanlarımıza ,il başkanlığımıza, eski ve yeni tüm Milletvekillerimize ve Belediye başkanlarımıza ve tüm örgüt emekçilerimize çok teşekkür ediyorum. Hep birlikte büyük bir çaba gösteriyoruz.
Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki bu parti meselesi değil bir memleket meselesidir. Ve ülkenin geleceğidir, biz halkımızla kenetlenerek bu meselesi Mutlaka Hayır diyerek başaracağız. Eğer biz bunu başardığımız takdirde 15 yıldır ülkemizin başına bela olan bu iktidar sonunda gidecektir.
Bu ülke bizim ortak vatanımızdır. Atalarımızdan birlikte miras aldık. Barış içinde eşit yurttaşlık temelinde hep birlikte yaşamak durumundayız. Bu güzelim ülke için dedelerimiz , omuz omuza birlikte savaştılar ve birlikte şehit oldular. İşte Bu birlikte başarmanın sonucu olarak, 1 Kasım 1922 de Milletimiz kendi iradesi ile Padişahlığa son vererek, egemenliği eline aldı.Atatürk önderliğinde TBMM yi ve Cumhuriyeti kurdu.
Ya padişahlığa geri döneceğiz. Ya egemenliğin halkta kalacağına karar vereceğiz
Şimdi 16 Nisan Ya padişahlığa geri döneceğiz. Ya egemenliğin halkta kalacağına karar vereceğiz Kısacası bu referandumun özeti ve amacı budur. Ben Buradan tüm halkımıza bir çağrı yapmak istiyorum Hangi partiye oy verirseniz verin. Gelin Hep birlikte egemenliğimizin temsilcisi olan TBMM ne, Parlamenter demokrasiye, Laik ve sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Ülkemizi, devletimizi ve Demokrasimizi korumak adına bu referandum da HAYIR diyelim. Eğer buna Hayır dersek ; Halkımızı kutuplaştıran, toplumun bir kesimini ötekileştiren ,
Hukuksuz KHK lerle ülkemizi yarı açık ceza evine çeviren bu anlayıştan kurtulmuş olacağız. Kandırılan ve kandıran bu AKP iktidarına son verelim. Gelin hep birlikte HAYIR diyerek bu barışa ve kardeşliğe, demokratik anlayışa ortak olalım. Bu başarı hepimizin , tüm halkımız olacaktır. BARIŞ için, demokrasi için , insan hakları için özgürlük için, birlikte yaşamak için hep birlikte HAYIR, Hayır, Hayır diyoruz. Yaşasın Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti.”