CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik gözaltı girişiminin ardından Türkiye ekonomisinde yaşanan sert çöküşü “19 Mart Sivil Darbesi” olarak tanımlayarak, “Bu hukuksuzluk, yalnızca demokrasiyi değil, milletin cebini de hedef aldı. Ortaya çıkan ekonomik yıkım, 15 Temmuz’dan da Kahramanmaraş Depremleri’nden de daha büyük” dedi.
“Seçimi alamayanlar yargı darbesiyle İstanbul’u almaya çalıştı”
Gülcan Kış, 18 Mart 2025’te Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle başlayan sürecin, iktidarın demokratik yollarla kazanamadığı İstanbul’u yargı sopasıyla ele geçirme arayışının sonucu olduğunu belirtti:
“Bu sadece İstanbul ölçekli bir mesele değil, 86 milyonu hedef alan doğrudan halk iradesine karşı yapılmış bir darbedir. Bu darbe sadece hukuku değil, ekonomiyi de yıkmıştır. Saray rejiminin koltuk sevdası, ülkeye bir günde trilyonluk fatura çıkarmıştır.”
“Dolar fırladı, dış borç arttı, borsa çöktü”
CHP’li Gülcan Kış, gözaltı kararının ardından piyasaların büyük bir sarsıntı yaşadığını hatırlattı:
• TL’nin değer kaybı, Türkiye’nin dış borcunu yalnızca bir günde 684 milyar TL artırdı.
• Borsa İstanbul, aynı gün 831 milyar TL değer kaybetti.
• Dolar kuru 41,4 TL’ye ulaştı, Merkez Bankası ise sadece o gün 10 milyar dolarlık rezerv harcadı. Krizden sonra Merkez Bankası tarafından, halkın kemer sıkma politikasıyla biriktirilen 26 milyar dolar rezervi yakıldı.
“Bu parayla her bir emekliye 41 bin lira ikramiye verilebilirdi. Ya da bir Osmangazi Köprüsü, bir Yavuz Sultan Selim Köprüsü, bir Atatürk Barajı, üç Avrasya Tüneli yapılır; üstüne emeklilere 787 lira daha ikramiye dağıtılırdı.”
“Bu çöküş, Kahramanmaraş Depremleri’nden ve 15 Temmuz’dan daha büyük”
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, yaşanan ekonomik yıkımın boyutlarını tarihsel karşılaştırmalarla şöyle özetledi:
“15 Temmuz darbe girişiminde Borsa İstanbul’un kaybı %7,1,
6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nde yaşanan kayıp %11,3,
Ancak 19 Mart 2025’te yaşanan yargı darbesinde BIST 100 endeksi sadece birkaç günde %16 değer kaybetti.”
“Yani bu siyasi müdahale; doğal afetten de askeri darbe girişiminden de daha büyük bir ekonomik yıkım yaratmıştır. Türkiye ekonomisi, bir kişinin siyasi hırsları uğruna çökertilmiştir.”
“Kur garantili projelerle milletin cebi daha da boşalacak”
Gülcan Kış, kurdaki yükselişin yalnızca piyasaları değil, kamu harcamalarını da etkilediğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Kamu-özel işbirliğiyle yapılan projelere verilen döviz garantileri nedeniyle, kur arttıkça milletin cebinden çıkacak para da artıyor. Dolar 38 liraya çıkınca köprülerin, otoyolların, şehir hastanelerinin maliyeti katlandı. Bu krizin gerçek bedeli, halkın sofrasından, emeklinin maaşından kesilerek ödenecek.”
“Birileri içeriden kazanırken, milyonlar kaybetti”
CHP’li Gülcan Kış, döviz piyasasında yaşanan sert hareketliliğin içeriden bilgiye erişimi olanlara yaradığına dikkat çekti:
“Sadece birkaç saat içinde dövizden yüzde 11 kâr eden ‘şanslı’ kişiler var. Ama bu ülkenin milyonlarca emekçisi, öğrencisi, esnafı aynı süreçte büyük zarar gördü. Yani kazanan yine Saray’a yakın olanlar oldu, kaybedense halk.”
“Kim kazandı?”
“Hukuk çiğnendi. Borsa çöktü. Kur patladı. Rezervler buharlaştı.
Peki kim kazandı?
Emekli mi? Hayır.
Gençler mi? Asla.
Kazanan; içeriden bilgiyle döviz alıp satanlar, dolar garantili müteahhitler ve halk iradesinden korkan Saray rejimi oldu.
Bu faturayı da ne yazık ki yine millet ödüyor.”