İşte Gündoğdu'nun o açıklaması:

        “Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım”
Karlı bir Ankara sabahında 29 yıl önce bugün gerçeklerden korkanlar, ülkenin dört bir yanına aydınlık yarınların, çağdaşlığın, laikliğin güçlü tohumlarını saçan gazeteci- yazar Uğur Mumcu’yu alçak ve hain bir saldırıyla katlettiler.
Usta gazeteci Mumcu; öngörüsü, analiz yeteneği, araştırmacı ve hukukçu kimliğiyle toplumun tüm kesimlerinin sevgi ve saygı duyduğu bir kişi olarak milyonların gönlünde, yüreğinde taht kurmuştu.
Araştırmacı gazeteci laik cumhuriyetin korkusuz kalemi Uğur Mumcu yaşamı boyunca önce meslektaşlarına sonrada tüm topluma önder olurken, içte ve dışta tüm şer cephelerin, ülkemize ve milletimize düşmanlık besleyenlerin hedefi olmaktan asla korkmadı, canı pahasına son nefesine kadar halkının mutluluğu için çalışmalarını sürdürdü.
Bir toplumda adalet ve demokrasi, ancak, dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebilir. 
Uğur Mumcu, gerçekleri değiştirmeye çalışan bütün güç odaklarına karşı doğrudan, gerçekten yana olmayı yalnızca bir gazetecilik faaliyeti değil, bir yaşam prensibi olarak görerek yaşadı ve yaşanması içi çaba gösterdi.
    Mumcu; ulusal bağımsızlığın, laik demokratik düzenin mirasçısı, sakıncalı piyadesiydi… 
Bu inadı, azmi ve kararlılığı nedeniyledir ki, ölümünden sonra da onun izinden giden meslektaşları eliyle, o hala konuşmaya ve gerçekleri yazmaya devam ediyor ve etmeye de devam edecektir.
“Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım, Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır” diyen usta gazeteci Mumcu'nun ışığı hepimizi aydınlatmaya devam etmektedir.
Yolun yolumuz olmaya devam ediyor, ışıklar içerisinde uyu laik cumhuriyetin yılmaz savunucusu Uğur Mumcu…Saygılarımla.