Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Marmaris’teki Sinpaş Kızılbük Resort Otel ve Devremülk Projesi’nin hukuksuz bir şekilde devam ettiğini belirterek, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarına yanıtlamaları için iki ayrı soru önergesi verdi. Özcan, iptal edilen yapı ruhsatlarına, mühürleme kararlarına ve yıkım sürecinin başlamasına rağmen inşaatın neden durdurulmadığını sordu.
"MAHKEME KARARLARINA RAĞMEN İNŞAAT DEVAM EDİYOR"
Özcan’ın soru önergelerinde, Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin 12 Kasım 2024 tarihli kararıyla 17 adet esas yapı ruhsatının iptal edildiği, ardından Marmaris Belediyesi’nin toplamda 58 yapı ruhsatını iptal ettiği hatırlatıldı. Marmaris Belediyesi’nin bu süreçte kaçak yapıları mühürlediği ve 2,6 milyar TL’nin üzerinde idari para cezası uyguladığı belirtilirken, şirketin tüm bu kararlara rağmen inşaat faaliyetlerine devam ettiğine dikkat çekildi.
"İÇİŞLERİ VE ADALET BAKANLIKLARI NEDEN GÖZ YUMUYOR?"
CHP’li Özcan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelttiği soru önergesinde, iptal edilen ruhsatlara rağmen inşaatın nasıl sürdüğünü ve bakanlığın neden herhangi bir müdahalede bulunmadığını sordu. Ayrıca, mühür fekki suçuna karşın kolluk güçlerine neden herhangi bir talimat verilmediğini ve kaçak yapılarla mücadelede ne gibi yeni önlemler alınacağını da gündeme getirdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yöneltilen soru önergesinde ise, mühür fekki suçu nedeniyle kaç ayrı hukuki sürecin yürütüldüğü ve şirket yetkilileri hakkında herhangi bir ceza verilmiş olup olmadığı soruldu. Özcan, mevcut yasal düzenlemelerdeki boşlukların bu tür suçların tekrarlanmasına neden olup olmadığını da gündeme taşıdı.
GAZETECİLERE VE YAŞAM SAVUNUCULARINA ENGELLEME: HUKUKSUZLUK SADECE İNŞAATLA SINIRLI DEĞİL!
Şirket, sadece mahkeme kararlarını ve mühürleme işlemlerini hiçe sayarak hukuksuz bir şekilde inşaatına devam etmekle kalmıyor, aynı zamanda kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan gazetecilere, çevre mücadelesi yürüten yaşam savunucularına karşı da fiili engelleme girişiminde bulunuyor. Gazetecilerin ve yaşam savunucularının denizden çekim yapmasının engellenmesi, basın özgürlüğüne yönelik açık bir saldırıdır ve suç teşkil etmektedir. Bu, hukuk tanımazlığın yalnızca imar rantıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda halkın gerçekleri öğrenmesini engelleme noktasına vardığını gösteriyor. Yetkililer, hem bu kaçak inşaatı hem de basına yönelik baskıları derhal durdurmalıdır.
"DOĞAYI VE KAMU DÜZENİNİ KORUYAN YAPTIRIMLAR ARTIRILMALI"
Muğla’nın doğal güzelliklerinin geri dönülemez şekilde tahrip edilmesine göz yumulduğunu belirten Özcan, Bakanlıkların imar rantına dayalı bu tür hukuksuzluklara karşı caydırıcı önlemler alması gerektiğini vurguladı. “Belediyenin, mahkemelerin, hatta kolluk güçlerinin bile dikkate alınmadığı bir sistem yaratılmış durumda. Yıkım kararı için hukuken son aşamaya gelinmiş olmasına rağmen inşaat devam ediyor. Bu hukuksuzluğa dur demek için İçişleri ve Adalet Bakanlıkları üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir” dedi.
CHP’li Özcan, son olarak “Bu rant düzenine karşı kamu yararını ve doğayı savunmaya devam edeceğiz” dedi.