Keşif esnasında taş ocağına girişi engellenen ancak uzun uğraşlar sonucunda mahkeme hakimini ikna ederek içeri giren Dinçer; “AKP iktidarı rant uğruna doğamızı katletmeye devam ediyor. Eşsiz güzelliklere ev sahipliği yapan Rizemizde 3 yıl önce başlayan bu zulme karşı bölge halkı büyük ve onurlu bir direniş gösterdi. Biz de bugün Rizeli yurttaşlarımızla bu doğa kırımına dur demek, bu rezaleti tüm yurttaşlarımıza göstermek için bir araya geldik. İkizdere 3 yıldır hukuk önünde adalet arıyor. Adalet yerini bulana kadar mücadelemiz devam edecek.” ifadelerini kullandı. 

Bakan Karaismailoğlu Taş Ocağı Açılmayacak Demişti 

Ulaştırma ve Altyapı Eski Bakanı Adil Karaismailoğludöneminde İyidere Lojistik Liman Projesi’nin ÇED raporunda bölgede yeni bir taş ocağı kurulmayacağı ve mevcuttaki taş ocaklarından gerekli ihtiyaçların karşılanacağının taahhüt edildiğini anımsatan Dinçer; “Eski Bakan sözünde durmadı ve kendi ata toprağında doğamızın rant uğuruna peşkeş çekilmesine göz yumdu. Dava süreci sonrasında kamuoyunun tepkisi üzerine bölgeye gelen Bakan Karaismailoğlu’nun 2 yıl dolmadan buralardan çıkmayı taahhüt ediyoruz sözleri ise gerçekleşmemiştir. Yaşam alanlarına geri dönüşü olmayan zararlar verilirken, vadideki canlı yaşamını yok eden bu taş ocağına karşı mücadele etmek ranta ve talana karşı mücadele etmek demektir. Bu ranta karşı çıkmak hepimizin görevidir.” dedi. 

Mahkeme Karar Verdiğinde Her Şey İçin Çok Geç Olacak!

Bölge halkının bilirkişi tespiti yaptırmak istediğini ancak astronomik ücretler talep edildiğini söyleyen Dinçer şunları ekledi; “Yargı süreci çok yavaş ilerliyor. Neredeyse ocakta alınmadık taş kalmadı. Mahkeme tabiri caizse karar vermek için müteahhit firmanın işini bitirmesini bekliyor. 60 Bin TL bilirkişi ücreti isteyerek yurttaşları davadan vazgeçirmeye çalışıyor. Yarın karar verildiğinde her şey için çok geç olacak.Kararın hukuken ve fiilen bir kıymeti olmayacak.”