Türk basınının onurlu kalemi, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’nun, evinin önünde alçak bir pusuda katledilmesinin üzerinden 26 yıl geçti.

Ne kiralık tetikçileri ortaya çıkarılabildi, ne de hain saldırının perde arkasındaki karanlık eller.

Tıpkı, aynı karanlık eller tarafından katledilen diğer demokrasi şehitlerimiz gibi.

Aydınlarımızın faili meçhul olarak kalması, adaletin yerini hala bulmaması vicdanları kanatmaktadır.

Biliyoruz ki bir toplumda adalet ve demokrasi, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı çıkan yurttaşların çoğalmasıyla yerleşir.

Onlar, demokratik bir ülke uğruna, çağdaş-aydınlık bir ülke uğruna canlarını verdiler.

Hukukun üstünlüğünün kalmadığı, yargı bağımsızlığının olmadığı, milli eğitimin çağdaşlıktan uzaklaştığı ülkemizde, demokrasi şehitlerimizin verdiği onurlu mücadele bizlere örnek olmakta, aydınlık bir ülkenin inşası için, yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.

Adalet ve Demokrasi Haftası’nda çağdaş, aydınlık bir Türkiye uğruna canlarını feda eden Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Necip Hablemitoğlu, Gaffar Okkan ve diğer tüm demokrasi şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.