CHP’li Biçer suç duyurusunun ardından İl başkanlığında basın toplantısında düzenledi. Biçer, “Evet çıkmazsa iç savaşa hazırlanın” şeklindeki ifadelerini ayrıca esnafa AKP tarafından silahlı eğitim verildiği iddiaları ve yine AKP’li belediyelerde zabıtaya yönelik silah dağıtma iddiaları kamuoyunu tedirgin ediyor. İktidar partisi sözcüleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran seçimlerinden bu yana kaostan söz etmesi kaygıları büyütüyor. Türkiye AKP tarafından dışarıda kullanılan cihatçıların cenneti olmuş durumda. Öte yandan; bünyesinde eski asker ve özel harekâtçılar bulunduran, bunlarla personelini eğiten SADAT isimli kurum da uzun zamandır gündemi meşgul ediyor. Tüm verileri birlikte ele aldığımızda, AKP ve Saray tarafından ‘acaba bir yol haritası mı çiziliyor?’, ‘kendileri açısından istenmeyen durumlarda halkın iradesi hiçe sayılıp başka yöntemler mi aranacak?’ soruları ortaya çıkıyor. Endişeler Sokakta paramiliter güç ya da Akmilis olarak yapılandırılacak hareketlerin varlığı üzerine şekilleniyor. Tam bu noktada yeni yeni türeyen Halk Özel Harekât (HÖH) gibi yapılar konusunda da yetkililer tarafından kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor.” dedi.

AKP’Lİ BELEDİYELERE SİLAH ALINIYOR MU?

Sinan Oğan’ın geçtiğimiz günlerde basına yansıyan, “Özellikle bu 15 Temmuz sonrasında normalde fırıncı, berber ya da bakkal olan sivillerin zaman zaman kamplara alınıp eğitildikleri, silah kullanmanın öğretildiğini biliyoruz. Bu yarı milis gücü, ha dediklerinde sokağa çıkarıp toplumun diğer kesiminin üzerine salacak bir çalışma içerisindeler.” sözleri üzerine Başbakan Binali Yıldırım’a ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Yazılı Soru Önergesi vererek Oğan’ın açıklamalarını soran Biçer, bugün CHP Manisa İl Başkanlığında yaptığı basın toplantısında, “Esnafa silahlı eğitim verilmesinin, bazı AKP’li belediyelere silah alınmasının ve zabıtaya dağıtılmasının gerçekliği var mı? Polis ve jandarma varken, yetmediği yerlerde özel güvenlik şirketlerine görev verilebiliyorken bu dağıtım ve eğimlerin amacı nedir? Sıkça dillendirilmeye başlanan ‘iç savaş’ sözleriyle bir ilişkisi var mı? Esnafa kim eğitim veriyor, bunun emekli özel harekâtçılarla bir ilgisi var mı?  Varsa bu özel harekâtçıların ve eğitim faaliyetlerini verenlerin daha önce basına yansıyan SADAT yapılanması ile şirket sahibi eski Tuğamiral Adnan Tanrıverdi’yle bağları nedir? Hükümet bu soruları açıklamakla yükümlüdür! Halka açıkça hesap vermek zorundasınız!” dedi.

BUGÜN TERÖRİST BAŞI DEDİĞİ ADAMIN RAHLESİNİN ÖNÜNDE BEN DİZ ÇÖKMEDİM!

Basın açıklamasının ardından AKP Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem ile ilgili suç duyurusunda bulunacağını ifade eden Biçer’e, AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ’ın aynı hassasiyeti CHP’li Biçer için de bekliyorum. O da iç savaştan söz etmişti.” tarzındaki açıklamalarına ilişkin sorulan soruya Milletvekili Biçer’in cevabı oldukça sert oldu.

CHP’li Milletvekili Biçer, “Bugün terörist başı dediği adamın rahlesinin önünde ben diz çökmedim Hatuniye Camisinde Selçuk Özdağ çöktü Ergenekon operasyonu başladığı günden beri bazı çevreler Gülen cemaatini suçluyor deyip ülkenin altını oyan operasyonlara imza atan cemaatçileri ben savunmadım!

Bakın değerli arkadaşlar, “Gülen Cemaati eğitim ve ahlaki değerleri ön plana çıkaran ve bu amaçla dünyaya açılan bir hareket; Fetullah Gülen Türkün sesini, bayrağını dünyaya duyuran bir Türk Büyüğüdür’” sözlerini ben kullanmadım. Türkiye’yi ele geçirmek gibi bir hedefi olamaz” deyip pişkince darbe komisyonunda sözcü olup darbeyi iç savaş tehdidini ört bas eden de ben değilim.                    

2009'dan beri “mücadele ediyorum” deyip 3 yıl sonra 2012 Mart’ında yani MİT krizinden sonra Fetullah Gülen'i ve hareketini öven ben değilim.

PARTİDE TENZİL-İ RÜTBEYE UĞRADIKTAN SONRA KENDİNİ BASKI ALTINDA HİSSETMİŞ OLMALI

Selçuk Özdağ, Partide tenzil-i rütbeye uğradıktan sonra kendini baskı altında hissedip ya da kim bilir belki gerçekten baskı yiyip benimle ilgili bu tür cümleler kurmuş olabilir. Onu anlayabiliyorum, zor günler geçiriyor!” dedi.

Selçuk Özdağ’ın kafası karışık. Benim o günkü açılamalarıma bakın. Ben, halkı Ozan Erdem gibi iç savaşa mı yoksa bugünleri görüp halkı sağduyuya mı çağıyorum? Muhtarlarla yaptığımız bir toplantının sonucunda ülke olarak zor günlerden geçtiğimizi, sorumluluk sahibi olan herkesin sağ duyu ile hareket etmesi gerektiğini, kaos ve terör ortamı yaratarak halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak tutum ve söylemlerden kaçınmamız gerektiğini mi söylüyorum? Ön görülü davranıp bu günleri görüp sağduyu ve itidal çağrımı kendilerinin yarattığı iç savaş çağrısına gelecek ortamı görüp o günden bu uyarılarda bulunuyorum. Dediğim gibi Selçuk Özdağ zor günler geçiriyor, suçluluk duygusu ile hareket ediyor, darbe komisyonuna seçildiği gün de birebir konuşmamızda “sizin geçmişinizde bu tür açıklamalarınız var cemaatle ilgili tarafsız davranamazsınız bu yüzden komisyondan çekilmeniz en doğrusu” dediğim halde komisyonda kalarak ülkeyi iç savaşın eşiğine getiren darbenin üzerini örten Selçuk Özdağ’ın kendisidir! Özdağ, bu suçluluk psikolojisiyle konuşuyor.” dedi.

 

CHP’Lİ BİÇER’DEN BAKAN BOZDAĞ’A ÇAĞRI: “OZAN ERDEM VE SELÇUK ÖZDAĞ’IN AĞZINA FERMUAR ÇEKİN!”

 

CHP’li vekil Biçer, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “AK Parti'den de bir kendini bilmez çıkıp konuşabiliyor. Bunların ağızlarına fermuar çekecek halimiz yok.” açıklamasına da göndermede bulunarak  “Ozan Erdem gibi Selçuk Özdağ’a da fermuar çekmesi için Bakan Bozdağ’a bu fermuarları gönderiyorum.” diyerek elindeki iki fermuarı göstererek çeken Biçer “bunun birini Özdağ’ın birini de Erdem’in ağzına çekmesi için Bakan Bozdağ’a gönderiyorum!” dedi.