CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Turkuvaz adlı mağazalarda muhalif gazetelerin sattırılmamasını "Halkın haber alma hakkı engelleniyor" diyerek eleştirdi.

 

KESK Haber Sen üyesi olan ve TRT'de çalışan on iki kişinin sosyal medya paylaşımlarının gerekçe gösterilerek işlerine son verilmesini protesto eden basın açıklamasına katılan Yarkadaş, "Hayatın her alanında baskılar artıyor" dedi.

 

MUHALİF MEDYAYA ENGEL

 

Basın toplantısının ardından bir radyo programına katılan CHP'li Yarkadaş, "İktidarın besleyip büyüttüğü Turkuvaz Mağazaları, muhalif kimliğiyle tanınan Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerini vitrinine koymuyor ve satışını yaptırmıyor. Bu da baskının başka bir biçimidir" ifadesini kullandı.

 

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM'A SORDU

 

Sabah Gazetesi ve ATV'nin de sahibi olan Turkuvaz Medya'ya ait mağazalardaki bu durumu Başbakan Binali Yıldırım'a yazılı bir önergeyle sorduğunu kaydeden Yarkadaş, "Binali Bey, sorularımıza cevap vermeli ve Rekabet Kanunu'na aykırı işlemler yapan bu şirket hakkında soruşturma başlatılmalıdır" dedi.

 

GEÇMİŞİ HATIRLATTI

 

Kaynak Holding’e ait olan ve el konulduktan sonra Turkuaz Kitap adını alan mağazaların daha önce FETÖ'ye ait olduğunu belirten Yarkadaş, "FETÖ döneminde de SÖZCÜ ve Cumhuriyet sattırılmıyordu. Şimdi de sattırılmıyor. Arada bir fark görebiliyor musunuz?" tepkisini gösterdi.

 

"OHAL’DE ANAYASA İHLALİ OLAĞANLAŞTI"

 

OHAL’in tekrar tekrar uzamasıyla bitlikte Türkiye’nin yeni maceralara sürüklendiğini hatırlatan Yarkadaş sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“OHAL kılıfıyla hukuku ve anayasayı ters yüz eden AKP ve onun kurumları, halkın haber alma hakkını da elinden almaya çalışıyor. Anayasal güvence altına alınan, 'haber verme - haber alma hakkı' yasaklarla gasp ediliyor. İktidara, oluşturduğu medya karteli ve havuzun hacmi yetmemiş olacak ki, küçük bütçelerle büyük işler yapan gazeteleri halkın gözünden kaçırmaya çalışıyor. Biz o grubun neden böyle bir karar aldığını çok iyi biliyoruz. Kimin talimatıyla bu kararın alındığının da farkındayız. Konuyu tarihe not etmek, bir utanç vesikasını tarihin hafızasına kaydetmek için TBMM’ye taşıdım. 

Bu engelleme ve mali kıskac karşısında Rekabet Kurulu'nu göreve çağırmayan hükümet suç işlemektedir. Herkes istediği malı satmakta serbesttir. Uçaklarda olduğu gibi, bu uygulama da basın özgürlüğüne vurulan darbelerden biridir. İstiyorlar ki kimse muhalif bir ses duymasın, muhalif bir haber okumasın… Bu içine düştükleri korku ve panik halinin bir göstergesidir. Sözcü ve Cumhuriyet'i FETÖ torbasına atmaya çalıştılar olmadı. Şimdi ise satışını yaptırmayarak mali kıskaca almak istiyorlar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Sözcü de susmaz Cumhuriyet de..."​