Ağbaba’nın konuşması şu şekilde:

“Değerli arkadaşlar, ülkemiz başka ülkelerde olmayan ölümlerin ülkesi, ucuz ölümler ülkesi. Bakın, bizdeki ölümleri dünyanın hiçbir ülkesinde göremezsiniz. Mevsimsel ölümlere var örneğin, mevsimsel ölümler: Kış olur, soba gazından, karbondioksitten insanlarımız ölür. Hatırlarsanız, Türkiye'nin yetiştirmiş olduğu Kazancı Bedih, maalesef, eşiyle birlikte soba gazından zehirlenerek öldü. Bahar olur, mantar zehirlenmesinden insanlarımız ölür. Yaz olur, boğularak ölürüz.

Yağmur yağar, minibüslerin ve evin içinde boğularak ölürüz. Değerli arkadaşlar, aslında kısacası yoksulluktan ölürüz, yoksulluktan! Maalesef hep geçmişle karşılaştırdınız, insanlar yoksulluktan, çaresizlikten ölmeye devam ediyor. Düğün olur, maç olur, maganda kurşunuyla ölürüz. Tatile gidersiniz yanarak ölürsünüz. Peki, değerli arkadaşlar, bu kadar ölümün olduğu ülkede sorumluluk alan olur mu? Bir kişi istifa eder mi? Bakın şuradaki tabloya, TRT göstermiyor, daha doğrusu TRT 3 göstermiyor buradan altı. Bakın, bu ölümlere bakın arkadaşlar, şu ölümlere bakın, maalesef, bir tane istifa yok. Ucuz ölüm çok ama maalesef ülkede utanma yok, utanma! Utanma kalmamış. "Dünya lideriz." diyorsunuz ya değerli arkadaşlar, evet, ucuz ölümlerde dünya lideriyiz, utanmazlıkta dünya lideriyiz.

         Değerli arkadaşlar, bakın, son iki haftada sahte alkolden 108 kişi ölmüş, bir tane sorumluluk alan kimse yok. Değerli arkadaşlar,  hani bizi kıyasladığınız  bazı ülkeler var ya, maalesef bunu başka ülkelerde göremezsiniz. "Hans"ın ve "Maya"nın canı Hasan ve Meryem'den daha kıymetli değerli arkadaşlar. Hasan ölür bakın Hans ölmez. Niye? Çünkü o ülkeyi yöneten sorumluluk sahibi insanlar var. Bu, dünyanın herhangi bir ülkesinde olsa değerli arkadaşlar, bakan istifa eder, hükûmet düşer. Bizim canımız elin ülkesindeki canlardan maalesef daha ucuz. Değerli arkadaşlar, bu memlekette 108 kişi ölmüş, başka ülkelerde savaşa girilir bu kadar insan savaşlarda ölmez; Japonya'da deprem olur, bu kadar insan ölmez ama bizim ülkemizde son iki haftada yıl 2025 maalesef sorumsuzlukların yüzünden 108 kişi ölmüş durumda. Bu ölümler maalesef bu yıla mahsus değil değerli arkadaşlar,

ülkeyi yönetiyorsunuz ya, âdeta burayı Dingo'nun ahırına çevirdiniz, bir tedbir alan yok değerli arkadaşlar. İlk 2015'te toplu ölüme İstanbul'da Samatya'da rastlamıştık, ondan beri her yıl yaklaşık 500 kişi, 500 yurttaşımız ölmeye devam ediyor. Allah'tan korkun ya, insan bir şey yapar, bir tedbir alır.

         Değerli arkadaşlar, bu ölümlere sebep olanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı hatta cinayetten cezalandırılmalı. Bu insanların katilleri belli değerli arkadaşlar. Maalesef, ülkede her yerde çete var, her yerde böyle suç örgütleri var, burada da sayenizde bir suç örgütü oluşmuş durumda.

         Değerli arkadaşlar, bakın, bir şişe rakının içinde yüzde 45 alkol var, şişede yüzde 70 vergi var. Gelişmiş ülkelerde vergi niye alınır? Alkolizmle mücadele etmek için. Değerli arkadaşlar, biz de ne için? Bütçe açığını kapatmak için. Bakın, bir rakam vereceğim: AKP iktidara geldiğinde, 2005'ten sonra Türkiye'de 776 bin litre viski içilirken şu anda tam 28 milyon litre viski içiliyor. Çin ve Hindistan'dan sonra 3'üncü viski içen ülkeyiz. Nüfusa baktığımızda dünyada en çok viski içen ülkeyiz. Muhafazakâr iktidarın Türkiye'yi getirdiği duruma bakın, memleketi alkolik yaptınız.

         Değerli arkadaşlar, tamamı ithal; ithal içkilerde patlama olurken yerli içkilerde üretim düşüyor. Hani diyor ya, bakın... Sizi gidi viskiciler sizi, sizi gibi İngilizciler sizi!

         Değerli arkadaşlar, maalesef, o kadar çok vergi alınıyr ki 4 bardak rakının 1'ini vatandaş içiyor, 3'ünü devlet içiyor. 20 dal sigaranın 16'sını devlet içiyor, 4'ünü vatandaş içiyor. Maalesef, milleti alkolik yaptınız. Sizin döneminizde -yerli ve millîsiniz ya, muhafazakârsınız ya- bakın, uyuşturucu bağımlılık oranları

yüzde 700 artmış, alkol tüketimi oldukça artmış ama  bir şey daha artmış değerli arkadaşlar, sahte alkol yani merdiven altı alkol üretilmeye  ve içilmeye devam ediliyor.

Sizler var ya, her evde bir kimyager yarattınız, her evde bir kimyager!

Maalesef, insanlar evlerinde sizin sayenizde alkol tüketmeye devam ediyor.

         Değerli arkadaşlar, devletin mücadele etmesi lazım; evet, devlet mutlaka mücadele etmeli, bunu destekliyoruz. 2025 yılında sahte alkolden insanlar ölüyorsa  alkolizmle mücadele devletin mutlaka temel görevidir ama sizler alkolizmle mücadele etmiyorsunuz. Devletin sigaradan ve alkolden aldığı verginin ÖTV içindeki oranı yüzde 30. Millet içmese, vallahi, ekonomi çökecek!

         Değerli arkadaşlar, bakın, devlet bu insanları öldüren alçaklarla mücadele etmelidir. Katiller bellidir; azmettiricisi de bellidir, azmettiricisi de bu ülkeyi yöneten AKP iktidarıdır. Tabancayla insan öldürmek ne ise sahte alkolden insanları öldürmek  de aynı şeydir. Maalesef, sizin döneminizde hem alkolizm patladı hem uyuşturucu patladı hem fuhuş patladı. Niye? Yoksulluktan, kötü yönetimden. Mutlaka bu konuda ciddi şekilde tedbirler alınarak bu iş sonlandırılmalıdır.”