CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Sadece 20 milyar, onun da yüzde 20’si peşin, 4 milyar sıcak para için 164 milyarlık Çayırhan’ımızı verdiler. İhaleyi alan şirkete bir şey söyleyeceğim; hem işçi hakları hem işçi sağlığı ve iş güvenliği üzerinden gözümüz üzerinde. Çayırhan işçisi yalnız değildir. Yapılacak seçimden sonra Çayırhan bizimdir kardeşim, geri alacağız. Öyle Tayyip Beyin şartnamesine güvenip de oradan, buradan yangından mal kaçırır gibi milletin malını kaçırtmayız. Kırk haramilere de söylüyorum, bu son haramiye de söylüyorum: Milletin malını size yedirmeyeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yaklaşan 14 Mart Tıp Bayramı öncesi şiddet gören ve ülkeyi terk etmek zorunda kalan doktorlara destek veren Özel, sağlık sistemindeki yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi. Özel, şöyle devam etti:
"14 Mart Tıp Bayramı geliyor, ne sağlık çalışanları sistemden memnun ne vatandaş memnun. Türkiye’de bugün sağlık çalışanları hak ettikleri itibarı göremiyor madden ve manen. Son 5 yılda 70 binden fazla sağlık çalışanı şiddet mağduru olmuş. Yani sözlü, fiziki şiddete maruz kalmış ve kayıtlara geçmiş. Sağlıkçılar pandemide, depremde cansiperane çalıştılar. Pandemide de depremde de herkes onları övüyordu, ‘Hakkınız ödenmez’ dediler, gerçekten haklarını ödemediler. Son 5 yılda 15 bini aşkın hekim yurt dışına gitti. Bu rakam daha 2 bindeyken Sayın Erdoğan, ‘Giderlerse gitsinler. Gerekirse asistanlarla yolumuza devam ederiz’ demişti. Yani o anlayış; 15 bin yetişmiş, ailesinin, devletin emek verdiği, 6 yıllık tıp eğitimini tamamlamış 15 bin yetenekli gencimizi çoğunu Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine kaybettik. İşte yaklaşım bu, hadi devam et bakalım asistanlarla.
"Liyakatsız, partizanca yönetilen sağlık kurumları tarafından uygulanan mobbing sağlık çalışanlarını canlarından bezdiriyor"
Ülkemizde hekim sayısı yetersiz. 1000 kişiye düşen doktor sayısı OECD ülkelerinde 3,7, Türkiye’de 2,3. Hemşire sayısı 1000 kişiye OECD ülkelerinde 9,8, Türkiye’de 3,6. Belirsiz performans hedefleri, güvencesiz çalışma, aşırı iş yükü malpraktis baskısını artırıyor. ASM’lerde grup elemanları güvencesiz. Pek çoğu asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalıyorlar. Atamada, yükselmede liyakat yok, partizanlık var, hangi sendikaya üye olduğun önemli. Liyakatsız, partizanca yönetilen sağlık kurumları tarafından uygulanan mobbing sağlık çalışanlarını canlarından bezdiriyor. 14 Mart’ta aile hekimleri bir kez daha iş bırakma eylemi yapacaklar. Bu çığlığın duyulması lazım. Bu kadar eylem, tartışmayla hala daha sorunlar çözülmediyse değerlendirmek lazım. Sağlık çalışanlarının yeterli maaşla, insanca koşullarda çalışmalarının temin edilmesi, hekim göçünün durdurulması Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir meseledir. Sevk zincirinin uygulanmaması, telefon başında randevu alma sorunu, aylar sonraya giden randevular, fahiş ilaç katkı payları, ödenmeyen ilaçlar, muayene ücretleri, maaşlardan kesilen paralar hastaları canından bezdirdiği gibi zaman zaman da sağlık emekçileriyle karşı karşıya getiriyor. Bu yapısal sorunların tamamının çözüldüğü yarınlarda 14 Mart’ların Tıp Bayramı olarak kutlanabilmesini ümit ediyoruz."
"Bu kadar karlı bir işletme göz göre göre, işçilerin açlık grevlerine, Ankara’ya yürümelerine, rağmen bedavaya verildi"
Çayırhan Termik Santrali'ndeki özelleştirme ihalesine ilişkin açıklamalarda bulunan Özel, Çayırhan işçisinin yalnız olmadığını belirterek, CHP iktidarında Çayırhan'ın geri alınacağını belirtti. Özel, şunları kaydetti:
"Vicdansızlar, izansızlar bizim altın yumurtlayan tavuğu yine kestiler. Çayırhan bedavaya gitti. Dedim ya, ‘Bir hediye paketi yapmamışsınız.’ Çayırhan Termik Santrali’nin değeri 1 milyar dolar. Kömür sahalarının yaklaşık değeri 3.5 milyar dolar. Toplam 4.5 milyar dolar, bugünkü kurla 164 milyar lira ediyor. 164 milyar liralık Çayırhan’ı 20 milyar TL’ye 35 yıllığına verdiler. Taşınmazlar el değiştirdi, kömürün kullanım hakkıymış. 35 yıl boyunca çıkaracak, yakacak ve 20 milyar liraya. Üstelik yüzde 20’si peşin, gerisi Türk Lirası üzerinden 6 taksitle ödenecek.
Çayırhan 620 megawatt, 600 megawattlık Seyitömer özelleştirilmiş 2013 yılında, 2 milyar 248 milyona. 600’lük Seyitömer’den daha çok 620 megawattlık Çayırhan 543 milyon dolara, yani Seyitömer’in beşte biri fiyatına özelleştirildi. Burayı 25 yıl önce özelleştirmişlerdi. Süresi doldu, geri geldi. Bu kadar karlı bir işletme şimdi bir kez daha göz göre göre, işçilerin açlık grevlerine, Ankara’ya yürümelerine, kendilerini madene kapatmalarına rağmen bedavaya verildi. Şirket yılda 120 milyon dolar kar edecek, özelleştirme bedelini 5 yıl içinde çıkartacak, geri kalan 30 yıl kara çalışacak. Özelleştirmesek bu paranın 7 katı cepte. Sadece 20 milyar, onun da yüzde 20’si peşin, 4 milyar sıcak para için 164 milyarlık Çayırhan’ımızı verdiler. İhaleyi alan şirkete bir şey söyleyeceğim; hem işçi hakları hem işçi sağlığı ve iş güvenliği üzerinden gözümüz üzerinde. Çayırhan işçisi yalnız değildir. Yapılacak seçimden sonra Çayırhan bizimdir kardeşim, geri alacağız. Öyle Tayyip Beyin şartnamesine güvenip de oradan, buradan yangından mal kaçırır gibi milletin malını kaçırtmayız. Kırk haramilere de söylüyorum, bu son haramiye de söylüyorum: Milletin malını size yedirmeyeceğiz."