Üstlendikleri sorumluluk bir ülkenin geleceğinin emanet edileceği nesilleri yetiştirmekle beraber aynı ülkenin geleceğini de şekillendirmektedir.
Aydınlanma, çağdaşlaşma, teknolojik ve bilimsel gelişmeleri izleme gibi çağın gereksinimlerini topluma yansıtan ve bu yolda yakılan meşaleyi en önde taşıyan eğitimcilerin yetiştireceği nesiller Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çağdaşlaşma yolundaki en önemli güvencesidir.
Ancak bugün maalesef binlerce öğretmen öğrencisiz, milyonlarca öğrenci de öğretmensiz bir durumdadır. Eğitimcilerimiz ihraç edilmiş, öğretmenler atanamamış, mesleğini ifa etmeye çalışanlar ise ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya bırakılmıştır.
Bunun yanında son 15 yılda 6 kez değişen Milli Eğitim Bakanı ve 14 kez değişen eğitim sistemi ile hem öğrenciler hem de eğitimciler ciddi belirsizlikler ile karşı karşıya bırakılmış, eğitim ise laiklikten ve bilimsellikten uzaklaştırılmıştır.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder”.
Bunu kendine pusula edinmiş, bilimsel ve çağdaş bir eğitim hizmetini kendine görev edinmiş, “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller yetiştirmek için tüm zorluluklarla mücadeleyi göze almış tüm eğitimcilerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlar, görevini yaparken şehit olmuş tüm öğretmenlerimizi de saygıyla anarım.