Anayasa Mahkemesi (AYM), zina sebebine dayanarak boşanma davası açma hakkı olan eşin zina eyleminden itibaren 5 yıl içinde dava açması gerektiğine ilişkin Medeni Kanun’daki kuralın iptal istemini reddetti. Gerekçede, “Kuralla, kanun koyucunun kusurlu eşin evlilik hayatı boyunca süresiz biçimde mutlak bir boşanma tehdidiyle karşı karşıya kalmasının önüne geçmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır” denildi.
Ankara 18. Aile Mahkemesi, baktığı bir boşanma davasında, Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri arasında sayılan “zina”yı düzenleyen 161. maddedeki, ''zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer'' şeklindeki kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına vararak, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Yüksek Mahkeme, kuralın iptal istemini oy birliğiyle reddetti.
Gerekçede, kuralla, zinanın gerçekleşme tarihinden itibaren bu sebebe dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi için azami bir sürenin öngörüldüğü, kurala göre eylemin gerçekleşmesinden itibaren 5 yıl geçmekle zina sebebine dayalı olarak boşanma davasının açılamadığı aktarıldı. Böylece eşe, diğer eşin zina eylemini öğrenmemesi veya öğrenebilecek durumda olmaması halinde dahi 5 yıl önceki eyleme dayalı olarak dava açma hakkı tanınmadığı belirtilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:
''Bu itibarla kuralla, kanun koyucunun kusurlu eşin evlilik hayatı boyunca süresiz biçimde mutlak bir boşanma tehdidiyle karşı karşıya kalmasının önüne geçmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır. Zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra ise zinayı öğrenen eşin anılan Kanun’da düzenlenen diğer boşanma sebeplerine ve bu kapsamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak boşanma davası açmasına, açtığı bu davada eşinin 5 yıl önceki zina eylemini güven sarsıcı davranış olarak ileri sürmesine engel bir düzenleme bulunmamaktadır.''
Gerekçede, ayrıca zinayı 5 yıl geçtikten sonra öğrenen eşin, bu sebeple tazminat talebinde de bulunabileceği hatırlatılarak, ''Bu itibarla zina mutlak boşanma sebebine dayalı boşanma davalarının azami süreyle sınırlandırılmasını öngören kuralın, kusurlu olmayan eşin evliliğini sonlandırabilmesine ilişkin başvuru yolunun erişilebilirliğini ve etkililiğini zedelemediği sonucuna ulaşılmıştır'' denildi.