TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

 

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Binali YILDIRIM tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

 

 

 

 

                                                                                                    Aylin NAZLIAKA

Ankara Milletvekili

Yolsuzluk sadece kamu görevini kullanarak özel çıkar sağlamak, rüşvet, irtikâp, kayırmacılık, sahtekarlık ve zimmet yoluyla özel çıkar elde etmek değildir. Kamu gücünü, kamu yetkisini elinde bulunduranların, partizanlık ve kişisel yakınlık nedeniyle yaptıkları liyakat dışı atamalar da yolsuzluktur.

Bu tür atamalar bir taraftan devlete olan güveni zedelerken diğer yandan kamunun saydam ve hesap verebilir olmasını da engellemektedir. Vatandaşın kamuya, kamu görevlilerine güvenini zedelemektedir.

AKP iktidarları döneminde yaşanılan yolsuzluklardan biri de liyakat dışı, görevin niteliklerine uygun olmayan kişilerin kamuda üst düzey görevlere atanması, torpil yoluyla partizanlık yapılarak bir siyasi partiye yakın olan kişilere kamuda iş sağlanmasıdır. Bu durum kamu hizmetlerinde verimliliği düşürmekte, vatandaşların kamu hizmetlerinden etkin ve verimli şekilde yararlanmasını engellemektedir. Oysa bu memur ya da diğer çalışanların maaşların vatandaşların vergilerinden karşılanmaktadır.   

Torpil ve kayırmacılık adaleti temelinden sarsan, toplumsal çürümeyi hızlandıran bir olgudur; devleti içten içe kemiren bir hastalıktır. Bu nedenledir ki 2002 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) uygulamaya konulmuş, AKP hükümetleri döneminde bu sistemde gedikler açılmaya başlanmış; gelinen noktada ise işlevsiz hale getirilmiştir.

Birçok valinin AKP il başkanı, kaymakamın AKP ilçe başkanı, bazı muhtarların da AKP temsilcisi gibi çalıştığı bu dönemde, işe girmek isteyenlerin AKP il başkanlarından referans alınması önkoşul haline gelmiştir. Bu durum kamuya olan güveni zedelemekte, toplumsal kamplaşmaya neden olmaktadır. Her birey bu devletin vatandaşıdır ve işe alım sürecinde öncelik eğitim, liyakat ve yeterlilik olmalıdır.

AKP döneminde siyasi kadrolaşmanın, kayırmacılığın geldiği noktayı gösteren son örnek ise havuz medyasında görev yapan Star Gazetesi yazarı Sibel Eraslan’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı’na birinci derece müşavir olarak atanmasıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a yakınlığı ile de tanınan Sibel Eraslan’ın hangi nitelikleri nedeniyle bu göreve atandığı bilinmemektedir.

 

Bu bağlamda;

  1. 66. Hükümet döneminde Başbakanlık, Başbakan Yardımcılıklarına, Bakanlıklara Devlet Memurları Kanunu’nun 59. maddesindeki istisnai memuriyet kadrolarına kaç kişi atanmıştır? Bu atamalarda hangi kriterler dikkate alınmıştır?

 

  1. İstisnai kadrolara atandıktan sonra memurluk hakkı kazanan kaç kişi diğer kadrolara geçirilmiştir?

 

  1. Atananlardan kaçının AKP milletvekilleri veya üst düzey yöneticileri ile birinci derece akrabalık bağı bulunmaktadır?

 

  1. Önemli kadrolara atanmanın yolu “First Leydi’den” mi geçmektedir? Emine Erdoğan bu sıfatıyla kaç kişinin adaletsizce atanmasını sağlamıştır?

 

  1. Star Gazetesi yazarı Sibel Eraslan hangi kriterlere istinaden bu göreve getirilmiştir? Yandaş gazetelerden kaç kişi bu ve benzeri görevlere getirilmiştir?