AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Darbe girişiminde bulunanlar CHP yönetimidir. Yargının vazifesini yapmayı engellemeye dönük sokak çağrıları tam da bunu ifade etmektedir" dedi.

Akbaşoğlu, TBMM’de yaptığı basın açıklamasında, bu hafta emeklilerin ikramiyelerini de içeren kanun teklifinin TBMM'de görüşüleceğini, düzenlemeyi kanunlaştırmak istediklerini belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yöneticilerine yönelik soruşturmaya değinen Akbaşoğlu, "Bizzat CHP teşkilatı içerisinden, CHP üyesi şikayetçilerin, tanıkların, itirafçıların ortaya koymuş olduğu bilgi, belge ve delillere istinaden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturması sonucunda adli yargısal işlemler yapıldı ve gözaltına alınmalar oldu" diye konuştu.

"Bir taraftan ‘terörsüz Türkiye’, bir taraftan da ‘temiz Türkiye’ ideali uğruna çalıştıklarını" söyleyen Akbaşoğlu, şöyle devam etti:

"Başta Sayın Özgür Özel'in ve Ekrem İmamoğlu'nun ve bütün CHP yönetiminin bildiği bir gerçek var; CHP Kurultayı ile ilgili, CHP'li belediyelerdeki yolsuzluk ve terörle irtibat ve iltisakla ilgili bütün şikayetlerin kaynağı bizzat yine CHP'dir, CHP'lilerdir, CHP'nin belediye başkanlarıdır, meclis üyeleridir, belediyede çeşitli görevlerde bulunan ve CHP'li belediyelerle iş yapan iş insanlarıdır. Kendilerinden rüşvet istenen, bulundukları koltukları, kamu görevini irtikapla milletin emaneti olan paraları, bütçeleri kendi cebine indirenlerdir. Bu konuda bütün bu gerçekleri aslında CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel de itiraf etmektedir; ‘Bazı CHP'li meczupların şikayetiyle başlatılan süreçler’ diye. 'Yolsuzluğa, hırsızlığa hep beraber karşı duralım. Yolsuzluk, hırsızlık yapanlar bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından yargılansın. Varsa cezaları verilsin' demenin meczupluk olduğunu, delilik olduğunu vurgulamaya çalışıyor. Aslında bu olayları nasıl yaklaştığının alametifarikası zihninin arka planındaki yapı tam da bunu tezahür ediyor. O nedir? Yolsuzluk ve hırsızlıkları ortaya çıkaranlara kendi içinden, CHP'nin bizzat içinden bunları dile getiren, şikayet ihbarda bulunan gerçek tanıklık yapanlara meczup diyor. Ve bu gerçekler ortaya çıkmasın diye de ön almaya dönük tek adaylı ön seçim tiyatrosunu tezgahlıyorlar.

"Bütün bu kurgular bizzat CHP tarafından ortaya konmuş"

Dolayısıyla bütün bu kurgular bizzat CHP tarafından ortaya konmuş. Bütün bu takvimlendirmeler CHP'nin kendi içinde tartışılmış ve üç yıldan daha fazla bir süre Cumhurbaşkanlığı seçimlerine varken yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, irtikap, kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde elde etme, büyük bir soygun ve vurgun düzeninin ortaya çıkmasını engellemeye dönük olarak sokak çağrılarında bulundular. Bu mübarek ramazan ayında Saraçhane'de yaşanılanlar, Şehzadebaşı Camisi'nin avlusunda alkol şişeleri, alkol kutuları... Ve o güzelim nadide, tarihi eser anlamındaki mezarlık taşlarının yıkılması, parçalanması, her birinin yerinden oynatılması... Bu inancımıza, kültürümüze, tarihimize büyük bir saygısızlık değil mi? Bunun müsebbibi kim? Bunun müsebbibi, sokak çağrısı yapanlardır. Hukuku gereksiz yere engellemeye, meşgul etmeye çalışıp, gerçeğin, hakikatin ortaya çıkmasına engel olmak için vandalizme başvuranlardır. Başta CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel olmak üzere CHP yönetimidir.

"Yargı tabii ki görevini yapacak, polisler tabii ki görevini yapacak"

Burada yargı tabii ki görevini yapacak, polisler tabii ki görevini yapacak. Millet iradesini temsil eden Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin, bakanlarımızın ortaya koyduğu talimatlar doğrultusunda bütün kamu, kurum ve kuruluşları milletimizin hizmetinde, kamu düzenini sağlamaya, can, mal güvenliğini sağlamaya dönük, sıralı amirlerin talimatları doğrultusunda tabii ki kamu düzenini sağlama görevini ifade edecekler.

Görevini infa eden polislerimize, savcılarımıza, hakimlerimize parmak sallayanlar, o parmakları siz kendinizie sallayın. Vatandaşımıza, kamu görevlilerine, milletimize değil. Ve şunu herkesin bilmesi lazım; dışarıdan veya içeriden milletimize parmak sallayanların, milletimizin iradesine parmak sallayanların parmaklarını bugüne kadar kırdık. Bu konuda asla ve kata millet iradesini, devlet kurumlarını yok etmeye dönük vandallığa müsaade etmedik, asla etmeyeceğiz.

Ey Özgür Özel, sen demiyor musun bütün soruşturmaların ‘meczup CHP'liler’ tarafından başlatıldığını? Hakikatin ortaya çıkmasını niçin istemiyorsun? Bu yolsuzluklar genel merkeze de mi yansıyor? Bütün MASAK raporları, İçişleri Bakanlığının raporları, tanıklarını ortaya koymuş olduğu beyanlar, deliller, HTS kayıtları, bütün usulüne uygun şekilde yapılan takipler, incelemeler, ortaya koyan deliller cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk dosyalarından birincisini milletin ve yargının huzuruna getirmiştir. Dolayısıyla bu konuda bırakın yargı görevini yapsın. Bırakın bütün devam eden bu soruşturma selametle neticelensin ki siz ne yaparsanız yapın, sokak çağrısı da yapsanız, sokakları kan gölüne çevirme iradesiyle yeni Gezi olayları da tertip etseniz, yargı delile, hukuka uygun bir şekilde hırsızlığa, yolsuzluğa, arsızlığa bulaşan kim varsa onun yakasından tutacak ve gerekli cezayı verecektir."

"Bu çağrıları çok tehlikeli buluyorum"

Akbaşoğlu, "Türkiye'yi 1980 öncesine götürmeye dönük bu çağrılarının çok tehlikeli olduğunu" ifade ederek, "Toplantı ve gösteri yürüyüşü en temel haktır. Bununla beraber yargıyı etkilemeye, yargının işlevsizleştirilmesine ve gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olmaya dönük sokak çağrıları, vandalizme, insanları kutuplaştırmaya, birbirine kırdırmaya dönük yaklaşımların hiçbirisi hukuki olamaz. Bunlar apaçık suçtur, suça teşviktir." dedi.

Yargının kararlarına saygı göstermenin herkesin sorumluluğu olduğunu söyleyen Akbaşoğlu, "Bunlarla ilgili tabii ki eleştiriler, değerlendirmeler yapılabilir. Bunu siyasi boyutu ayrı, yargı boyutu ayrı bir şekilde, kendi mecrasında birbirine karıştırmadan, yargının işleyişini siyasallaştırarak bir darbe girişiminde bulunmadan yapmak gerekir. Bu darbe girişiminde bulunanlar CHP yönetimidir. Yargının vazifesini yapmayı engellemeye dönük sokak çağrıları tam da bunu ifade etmektedir. Ve kendi yaptığını, psikolojideki yansıtma kavramına uygun bir şekilde AK Parti'ye, hükümetimize, Cumhurbaşkanımıza yöneltmek, apaçık hadsizliktir, çarpıklıktır ve gerçek dışıdır." diye konuştu.

Akbaşoğlu, "Sayın Özel, siz İmamoğlu'nun usulsüz bir şekilde geçiş yaptığını bilmiyor musunuz? Bunlar daha önceden bilginiz dahilinde değil mi? Kendi iç çekişmelerinizin sonucu olarak ortaya çıkan hukuki süreçlerle ilgili meseleyi siyasi zemine taşıyıp bu büyük rezilliği, soygunu, hırsızlığı, arsızlığı örtmeye kalkmayın" ifadelerini kullandı.