Saldırı sırasında Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gençler hedef alınmış ve 33 kişi yaşamını yitirmiş, yüzü aşkın kişi de yaralanmıştır. 

 

Bu katliamdan sonra hükümet faillerin bulunması ve olayın arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması için yapması gereken hiçbir şeyi yapmamıştır. Bununla da kalmayan hükümet, faillerin bulunması için çağrıda bulunanları hedef göstermekten geri durmamıştır.

 

Suruç katliamından yaralı olarak kurtulan çok sayıda kişi daha sonra çeşitli sebeplerle ya gözaltına alınmış veya yargı kıskacına alınmıştır.

 

Suruç katliamından iki gün sonra yine Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polis memuru evlerinde katledilmiş ve bu cinayetin de esas failleri bulunmamıştır. 20-22 Temmuz 2015 tarihleri karanlık ellerin devreye girdiği tarihtir! Bu iki günün aydınlatılması halinde son iki yılda yaşanan sayısız olay da aydınlanacaktır. 

 

Suruç’ta bulunan gençlerin tek amacı, IŞİD katliamlarıyla karşı karşıya bulunan Kobanili sivillere insani destekti. Ancak bu gençler korunmak yerine katliama açık halde tutuldular ve korunmadılar. Tarih, bu katliamın sorumlularını mutlaka ama mutlaka gün yüzüne çıkaracaktır. 

 

Bu vesileyle, Suruç katliamında yaşamını yitiren 33 kişiyi saygıyla anıyorum, adalete erişememiş olan yakınlarına sabır diliyorum. Keza Suruç’ta yaralanmış olan tüm yurttaşlarıma tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.