Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, gözaltına alınan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ailesini ziyaret etti.
Seçer ve Karalar, İmamoğlu ailesinin konutunda gerçekleşen ziyarette Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ile görüştü.
Seçer: "Yargının siyaset üzerindeki etkisini gördüğümüz zaman kuşkulanıyoruz"
Ziyaret sonrası konut önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ziyarete ilişkin "İlk günün şokunu atlatmış durumda ama tabii aile olarak kaygı içersindeler. Bazı değerlendirmeler yaptık. Malum Sayın İmamoğlu şu anda hala gözaltında. Muhtemelen de cumartesi günü ifadesi alınabileceği bilgisi geldi. Türkiye'de her şeyden önce hukuk devleti anlayışının olduğuna inanabilirsek bu konularla ilgili bir endişemiz olmaz. Bu kadar kaygı içerisinde olmayız. Elbette ki belediye başkanları olarak bizlerin her vatandaş gibi suç işleme özgürlüğümüz yok. Böyle bir ayrıcalığımız yok. Ancak Türkiye'de hukuk sisteminin ya da yargının siyaset üzerindeki etkisini gördüğümüz zaman kuşkulanıyoruz. Elbette ki siyasetçi olarak Türkiye'nin temel sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yapacağı Türkiye'nin hukuk sistemini eleştireceğiz. İfade özgürlüğünü eleştireceğiz. Ekonomisini eleştireceğiz. İnsanlar arasında yapılan ayrımı eleştireceğiz. Bunların düzenine ilişkin söyleyeceğimiz sözlerden dolayı onları rahatsız edecek eylemlerimizden işlemlerimizden dolayı bu şekilde hukuk dışı birtakım işlem ve eylemlerle üzerimize gelindiği noktada işte o zaman sözün bittiği nokta deriz, yer deriz. Bütün endişelerimiz bu yönde" dedi.
"Ekrem başkanın yanındayız"
"Elbette ki Sayın İmamoğlu, 16 milyon İstanbullunun iradesiyle seçilmiş bir belediye başkanı değil. Türkiye'ye mal olmuş bir belediye başkanı, bir siyasetçi, birçok aslında üzerinde etiket taşıyan bir siyaset adamı" diyerek sözlerini sürdüren Seçer, şunları kaydetti:
"Biz de onun hem partidaşı, hem yol arkadaşı olarak onun yanındayız. Onun niyetini biliyoruz, onun hüsnü niyetini biliyoruz. İstanbullulara hizmet etmek istiyor. Önümüzdeki süreçte Türkiye'ye hizmet etmek istiyor. Bunun için bir yola çıkmış böyle bir niyet ortaya koymuş. Sizin başınıza bela olacağını düşündüğünüz siyasi rakip siyaset yoluyla değil de siyasetin gücünü kullanarak farklı aparatları da devreye sokarak bu şekilde yok etmeye çalışırsanız Türkiye'de artık demokrasiden, insan haklarından geleceğe dair umutlarımızdan söz etmemiz mümkün değil. Ekrem Başkan'ın yanındayız. Bugün ailesini ziyaret ettik. Saraçhane'ye geçeceğiz, orada olacağız. Zaten dün akşam da oradaydık. Dayanışma içerisinde olacağız. Hep birlikte bu zorlu günlerden çıkacağız diye umut ediyorum."
"Dejavu yaşıyoruz"
CHP'nin pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ön seçimi öncesi İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin ise Seçer, "Hiçbir şey sürpriz değil. Bekleniyordu. Ekrem Başkan da bunu bekliyordu. Biz de bekliyorduk. Bu seçimin yaptırılmayacağı konusunda zaten konuşuluyordu. Şöyle bir yöntem var. Daha önce de bu Türkiye'de uygulanıyordu. Şimdi de tekrar dejavu yaşıyoruz. Eski süreçlerin, 15 Temmuz öncesi süreçlerin aslında bir benzeri olaylar yaşanıyor. Önce bir kamuoyuna bu duyuruluyor. Sonra bir kamuoyu hazırlanıyor. Basın da yer alıyor. Bu işin için kullanan bazı medya mensupları var. Toplum buna hazırlanıyor. Ondan sonra uygulamaya geçiliyor. Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor. Bu gelişen olaylar da bizim için sürpriz değil açıkçası" ifadelerini kullandı.
Karalar: "Türkiye'yi başka bir noktaya eviriyorlar"
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da İmamoğlu ailesini dirençli gördüğünü belirterek "Elbette ki moralleri çok düzgün değil. Bu sadece Ekrem Başkan'ının gözaltına alınmasından kaynaklanmıyor. Gelecek açısından endişemiz var. Türkiye'yi başka bir noktaya eviriyorlar. Türkiye'ye evriliyor. Bunun aslında Türkiye vatandaşları farkında değil. Bu aslında Ahmet, Zeydan, Ekrem meselesinden çok öte bir şey. Ama tabii ki yapılan çok bizi üzüyor. Türkiye hiç bu işlerle karşılaşmadı. Hiç böyle bir şeyle karşılaşmadı. Mesela Halk TV'nin yönetmeni yöneticisi alınıyor. 33 gün yatıyor, beraat ediyor. Hep böyle bir şey olabilir mi? Yargıla suç varsa içeri at. Yoksa niye 33 gün yatırıyorsun? İsmail Saymaz'ın içeri alınması bir mantığa oturtturabilir misiniz? Bir mantığı var mı? Niçin alıyorsun? Ne suçu var? Ne günahı var? Kafalarına eseni alıyorlar. Kim toplumu etkiler, kim toplumu yönlendirir al içeri at. Böyle bir model oldu. Demokratik ülkelerde böyle bir şey olmaz" dedi.
"Gidişat endişe verici"
Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasının iptal edilmesinin hukuksuz olduğunu dile getiren Karalar, "Gidişat iyi değil. Gidişat endişe verici. Demokrasiden, hukuktan, adaletten uzaklaşan bir ülke var. Bugün ben bakanı da izledim siz içeri aldığınız adamın masumiyet karnesini korumak zorundasınız. O şimdi bugün için suçlu değil. Ama mahkemeler hani o iddiaları doğru bulur, cezayı müeyyide uygun görürse o zaman suçlu gibi görebilirsiniz. Başta insanı diyorsunuz ki; suç örgütü başkanı. Ya Allah aşkına hangi belediye başkanı suç örgütü başkanı olabilir? Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefli birer belediye başkanıyız. Büyük mutlulukla hizmet ediyoruz vatandaşlarımıza. Gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Bizim ne işimiz olabilir örgütle. Bu kadar da hani 'insaf' dedirten işler. Türkiye'ye büyük geçmiş olsun" diye konuştu.
"Katılım yüksek olacak"
CHP'nin pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ön seçimine ilikin ise Karalar, "Katılım yüksek olacağı illerden bir tanesi Adana olacak inşallah. Bütün Türkiye'nin böyle olacağını umuyorum, öyle olacağını biliyorum. Hepimiz gideceğiz ön seçimde oy kullanacağız. Bizim şu anda suçu onaylanmamış bizim masumiyet karinesi doğrultusunda düşünmeye devam ediyoruz" dedi.
"Rejim açısından endişe duyuyorum"
"Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu rejim açısından endişe duyuyorum" da diyen Karalar şunları kaydetti:
"Hiçbir belediye başkanı görevini suistimal eden bir şey yapmaz. Hepimiz büyük bir sorumlulukta biz görev yapıyoruz. Bizim her şeyimiz açık. Her şeyimiz sarih. Bakın Adana'ya ya da başka şehirlere önceden paraları nasıl kullanılıyordu? Şimdi nasıl kullanılıyor? Önceki işler hangi parayla yapılıyordu? Şimdi hangi parayla yapılıyordu? Olağanüstü kötü tabloyla aldığımız belediye bütçeleri nasıl oldu? Bakın, farkı görürsünüz. Onun yanı sıra biz 5 yılda deprem yaşadık, pandemi yaşadık ona rağmen destan yazdı bütün belediye başkanlarımız. Hem günlük ihtiyaçlarını giderdiler. Altyapı, üstyapı, yol neyse ama onun yanı sıra olağanüstü vatandaşın yanında durarak, sosyal yardım da yaptılar. Bu para uzaydan falan gelmiş değil. Bütçeyi iyi kullanarak oldu. Bunlardan tedirgin oluyorlar. Bizim her şeye rağmen vatandaşla kurduğumuz diyalog gönüllerinde kurduğumuz taht rahatsız ediyor. Eskiden 'Bunlar yapamaz, dikili ağaçları bile yok' dedikleri siyasal parti bütün belediye başkanları çok başarılı olunca vatandaşa yakın olunca sosyal yardım da yapınca seçim kaybıyla ilgili bir tedirginlik başladı.Bunların o ondan kaynaklandığını düşünüyoruz."