Türk Sağlık-Sen, 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde sağlık çalışanlarının sosyo-ekonomik durumlarını belirlemek amacıyla anket yaptı. Ankete katılan 5 bin 760 sağlık çalışanının yüzde 80,9’u, maaşlarının yetersiz olduğunu düşünüyor. Şiddet ve amir baskısının arttığını, emeklilikte geçinemeyeceklerini düşündüklerini ve mesleklerine olan bağlılıklarının azaldığını da ifade eden sağlık çalışanları, yetkililerden acil çözüm bekliyor.
Türk Sağlık-Sen, 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde, 5 bin 760 sağlık çalışanıyla anket yaptı. Ankete katılan 5 bin 760 sağlık çalışanının yüzde 80,9’u, maaşlarının yetersiz olduğunu düşünüyor. Yüzde 69’u maaş dışı ödemeleri, taban, teşvik, nöbet ve benzeri gibi çok düşük bulurken, yüzde 93’ü giyim ve aile yardımı gibi sosyal ödemelerin yetersiz kaldığını belirtiyor.
Sadece yüzde 1’i ekonomik durumunun iyi olduğunu söylüyor
Sağlık çalışanlarının sadece yüzde 1,4’ü ekonomik durumlarını "iyi" olarak nitelendirirken, yüzde 48,6’sı ekonomik durumunu kötü, yüzde 50’si ise orta seviyede görüyor. Ankete göre, sağlık çalışanlarının yüzde 31,4’ü kredi kartının sadece asgari tutarını ödeyebiliyor, yüzde 9,6’sı cebinde kalan miktar kadar ödeme yapabiliyor, yüzde 16,3’ü ise kredi kartı borcunu ödeyemediğini belirtiyor.
Yüzde 81’i emeklilikte ihtiyaçlarını karşılayamayacağını düşünüyor
Anket sonuçlarına göre, sağlık çalışanlarının yüzde 81,2’si emeklilikte ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü karşılayamayacağını düşünüyor. "Ancak yarısını karşılarım" diyenlerin oranı ise sadece yüzde 16.
Amir baskısı çalışma hayatındaki en büyük endişe
Sağlık çalışanlarının en büyük endişesi yüzde 37,3 ile amir baskısı olarak öne çıkıyor. Bunu sırasıyla yüzde 27,2 ile iş güvencesinin ortadan kalkması, yüzde 18,6 ile şiddet ve yüzde 16,9 ile bulaşıcı hastalıklar takip ediyor.
Amir baskısını en önemli sorun olarak gören sağlık çalışanlarının yüzde 35’i amirlerinin çalışanlar arasında ayrım yaptığını, yüzde 27,8’i keyfi yönetim sergilediğini, yüzde 12,4’ü ise psikolojik baskı uyguladığını belirtiyor. Amirlerini adaletli bulanların oranı ise yalnızca yüzde 4,4.
Sağlık çalışanları şiddet mağduru
Sağlık çalışanlarının yüzde 29,2’si görev sırasında fiziksel şiddete, yüzde 83,2’si ise sözel şiddete maruz kaldığını ifade ediyor. Birkaç defa fiziksel şiddet görenlerin oranı yüzde 13 iken, yüzde 13,3’ü "sayısını hatırlamadığı kadar sözel şiddete maruz kaldığını" belirtiyor.
Ailelerine vakit ayıramıyorlar, mesleğin saygın görülmediğini düşünüyorlar
Sağlık çalışanlarının yalnızca yüzde 17,7’si ailelerine yeterince vakit ayırabildiğini düşünüyor. Yüzde 62’si tükenmişlik sendromu yaşadığını belirtirken, yüzde 71,7’si geleceğini güvence altında hissetmiyor.
Eğer mesleklerini yeniden seçme şansları olsaydı, yalnızca yüzde 10,4’ü sağlık alanında çalışmak isteyeceğini, yüzde 7,6’sı ise çocuklarının sağlık meslek mensubu olmasını istediğini söylüyor. Yüzde 73,7’si ise toplumun sağlık mesleklerini yeterince saygın görmediğini düşünüyor.
Önder Kahveci: "Sağlık çalışanlarının sorunları acil çözüm bekliyor"
Anket sonuçlarını değerlendiren Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu zorlukların acil bir eylem planı gerektirdiğini vurguladı. Kahveci, tek kalem maaş uygulamasına geçilmesi, ücretlerin artırılması, tüm ödemelerin emekliliğe yansıtılması gerektiğini belirtti. Ayrıca sağlık kurumlarının "sıfır toleranslı alan" ilan edilerek şiddetin önlenmesi, liyakat esaslı yönetici atamaları yapılması ve sağlık çalışanlarının iş koşullarını iyileştiren düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Önder Kahveci, Türkiye'de 205 bin 675 hekimin görev yaptığını belirterek, şunları kaydetti:
"126 bin 648’i Sağlık Bakanlığı’nda görevlidir. 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de 100 bin kişiye düşen doktor sayısı 239'dur. Türkiye bu sayıyla OCED sonuncusudur. OECD ortalaması ise 377, AB’de ise 414'tür. Ebe hemşire sayımızda da durum aynıdır. 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı 361'dir. Türkiye bu sayıyla OCED sonuncusudur. OECD ortalaması ise 988, AB’de ise 882'dir. Atama bekleyen gençlerin çağrısına kulak verilmelidir. Personel eksikliği giderilmeli, yeni atamalarla sağlık ordumuz güçlendirilmelidir. Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gerekenlerin ne olduğunu net bir şekilde söylemekteyiz. Bunun için de mücadele vermekteyiz. Dün olduğu gibi bugün de hak aramanın, çalışanın yanında olmanın tek ve güvenilir adresiyiz. Sağlık camiasının sorunlarına çareler üretilip, çözüm için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız Kutlu Olsun."