Özgür Özel: “Önümüzdeki Seçim Bir Referandumdur”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaklaşan seçimlerin bir referandum niteliğinde olduğunu belirterek Türkiye’nin ya Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşacağını ya da mevcut yönetimin politikalarıyla perişan olacağını söyledi. Kartalkaya yangını, sokak hayvanları yasası ve Avrupa Birliği süreci gibi konulara değinen Özel, iktidarı eleştirerek CHP’nin demokrasi ve sosyal adalet odaklı vizyonunu vurguladı.

SİYASET - 11-03-2025 15:20

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Önümüzdeki seçim bir anlamda referandumdur. Ya Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetlere doğru yürüyüp yakalayıp geçeceğiz zenginleşeceğiz ve demokratikleşeceğiz ya da son Cumhurbaşkanının götürdüğü tarafa gidip hep birlikte perişan olacağız. O sandığı bekliyor millet" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Konya'da sokak köpeklerinin saldırısı sonucunda hayatını kaybeden Rana bebek ve Eruzum'da 10 yaşındaki Murat'ı anarak sözlerine başlayan Özel, "Normalde bu iki olay CHP'li belediyelerde olsa ve bu aşamada bir şey söylemeye kalksak siyasetin girdabı içinde kaybolur, savrulur bir yere gider. AK Partili belediyeleri suçlamadan söylüyorum; belediye hangi belediye olursa olsun bu yasa yürürlükte olduktan sonra ve bu şekilde uygulandıktan sonra bu tip durumların olması kaçınılmaz. Çünkü getirdikleri yasa ilk haliyle al, götür, öldürdü. Bu öldür kısmına bu memlekette kalbi olan kimse razı gelmeyeceği için hem muhalefetten hem iktidardan gelen duyarlı sesler öldür kısmını kaldırdı. Al, götür ne yaparsan yap aslında bir yandan zımnen ne yapacağını biliyorsunuz. Sessiz sedasız ortadan kaldır. Bu yasa al, götür ve ne yaparsan yap dediği için hem de bu kadar büyük ekonomik kriz varken hele hele bizim belediyeler özel olarak silkeleniyorken, çok sayıda hayvan barınağı lazımken bunun önünde engel. Bir sürü imkansızlık yaratıyor. Barınaklar doluyor, kısırlaştırma yapılan köpek bırakılamıyor ve yeni kısırlaştırma için köpekler toplanamıyor ve sokaktaki popülasyon artıyor" ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:

"Sayın Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum; AYM'nin iptal etmesini beklemeyin"

"Geçen hafta hem veteriner hekimlerinin meslek örgütüyle hem o meslek örgütü kurulmadan önce kurulmuş Veteriner Hekimleri Derneği'yle bu konuları konuştuk. Bu yasa çıktıktan beri kısırlaştırma yüzde 30'a düştü. Çünkü yer yok. Aldığın sırada kuduz aşısı yapıyordun yapamıyorsun kuduz tehlikesi var ormana temas eden her yerlerde. Diğer aşılar yapılmıyor havyan sağlığı halk sağlığı tehdit altında. Buradan Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum; AYM'nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin yeniden hem hayvanseverleri, hayvan hakları derneğini en önemlisi veteriner hekimleri bu işin uzmanlarını, Türkiye'deki başarılı kısırlaştırma işleri sahiplendirme projelerini başarmış yerel yöneticileri hangi partide varsa çağıralım, Meclis'te şu yasayı düzeltelim. Çünkü bu yasa ne hayvana sağlık, huzur ne insana sağlık, huzur verecek bir yasa değildir. Tutulacak bir tarafı yoktur. Bu konuda çağrımızı yeni kayıplar olmadan, yeni Rana bebekler ölmeden iktidara bir kez daha hatırlatıyorum."

"Kalemin sahibi de Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değil"

Özel, Kartalkaya'da meydana gelen yangın faciasına ilişkin olarak, şunları kaydetti:

"Diğer bir konu Kartalkaya. Bugün 49'uncu gün. İlk gün de oradaydık her hafta da burada konuştuk. 40 günde üç kez gittim Bolu'ya. Yedi bilirkişi görevlendirildi. Üç gün içinde rapor istendi. Gece gündüz çalışıp rapor yazdılar. Teslim edince Başsavcı almadı. Ankara'dan baskı geliyor; 'O rapora bir bakın.' Raporda Turizm Bakanlığı 'Sorumlu' diyor, 'Bolu Belediyesi sorumsuz' diyor. 'Buradan Bakanlığı çıkarın Bolu Belediyesi yazın.' 'Efendim kanunda yeri yok. Bolu Belediyesi'nin yetkisi yok. Bolu Belediyesi yıllarca AK Parti'deyken yapılmamış. Görev alanının dışında başka ilçede bu belediye.' 'Hayır bunu böyle yazmazsanız azlinizi isteyin.' Azilnameleri geçen hafta gösterdim. Halen dört başı mamur yazılmış bilirkişi raporu yok. Mutlaka bir rapor çıkacak ama artık o raporda yazanlara bir önceki raporun, ortadan kalkan raporun, dört başı mamur yazılmış o raporu işlerine gelmediği için siyaseten reddedenler ne diyecekler hep beraber göreceğiz ama 36'sı çocuk 78 canımızın hesabını sormaya, bu meselenin peşini bırakmamaya devam edeceğiz. Sayın Ali Yerlikaya'ya söylüyorum; 10 gün bana süre verin dedi. Kendi talep ettiği sürenin üzerinden 39 gün geçti. Sus pus bir kenarda oturuyor. Çünkü onu atayan dolma kalemin mürekkebiyle suçluyu atayan dolma kalemin mürekkebi aynı, kalemin sahibi de Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değil."

"CHP'nin ortaya koydu hattın ne kadar kıymetlendirildiğini gördüğümüz ziyaretler yaptık"

Özel, geçen hafta Brüksel'i ziyaret ettiklerini belirterek, "Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimize giden yolda ilişkilerimizi kuvvetlendiren, CHP'nin Avrupa tarafından ne kadar önemsendiğini ve CHP'nin ortaya koyduğu hattın ne kadar kıymetlendirildiğini gördüğümüz ziyaretler yaptık. Onlara şunu hatırlattım; NATO'nun en büyük ordusu bir anda başkanı o ordunun savrulunca, olur olmaz şeyler yapınca, bu kaygıları yaratınca demiyor musunuz; 'Keşke NATO'nun en büyük ikinci ordusu tam üyemiz olsaydı' diye. Karşılıklı hatalar yaptık. Elbette Türkiye'nin Kopenhag Kriterlerini yerine getirmediği bir noktada tam üye olmasını kimse bekleyemez. Hatanın büyüğü Türkiye'nin değil Türkiye'yi 22 yıldır yöneten bu hükümetin. Ama Avrupa Birliği de hatalar yaptı. Onları da anımsattık. Ve dedik ki; Türkiye'yi Trump'a, Putin'e, çağdaş dünyanın dışına itmeyin. Türkiye'yi kapsayın. Dedik ki; Türkiye'yi dinleyin" diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:

"77 ülkeden 89 parti imza attı"

"Türkiye'yi demokrasi zemininde müzakere edilecek bir ülke olmaya davet edin. Doğru yolun bu olduğunu karşılıklı mutabakatlarla ifade ettik. Deniyor ki; Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı var ama keşke demokratik standartları sağlasa. Avrupa Parlamentosu'nda her adımda karşımıza terk edilen Kopenhag Kriterleri çıkıyor. Hani Tayyip Bey diyordu 'Gerekirse Kopenhag Kriterlerini alır Ankara kriterleri yapar, kendi sürecimizi kendimiz tamamlarız.' Birisini yaptınız mı? 

Türkiye'nin bütün gençlerine hatırlatıyorum vize sorunu çeken bütün geçenlere, iş insanlarına, hastalara, akademisyenlere herkese; CHP'nin ortaya koyduğu bu perspektif yani iktidar olduğumuzda ışık hızıyla Kopenhag Kriterlerini hayata geçireceğiz dediğimizin altına 77 ülkeden 89 pekçoğu da ülkelerinde iktidarda olan sosyal demokrat partiler, sosyalist partiler imza attı. Diyorlar ki; 'CHP'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefini destekliyoruz.' Önümüzdeki seçim bir anlamda referandumdur. Ya Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetlere doğru yürüyüp yakalayıp geçeceğiz zenginleşeceğiz ve demokratikleşeceğiz yada son Cumhurbaşkanının götürdüğü tarafa gidip hep birlikte perişan olacağız. O sandığı bekliyor millet."

Günün Diğer Haberleri