Ömer Fethi Gürer: "İklim Kanunu Şirket Çıkarlarını Gözetiyor"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Meclis’e sunulan İklim Kanunu teklifini eleştirerek, düzenlemenin çevreyi korumaktan ziyade şirket çıkarlarını gözettiğini ve iklim krizine karşı yeterli önlemler içermediğini belirtti.

Vekil Haberleri - 13-03-2025 12:01

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Meclis'e gelen İklim Kanunu teklifini eleştirerek, "Bu kanun, adı doğru ancak içeriği ticari kaygılarla hazırlanmış bir düzenlemedir" dedi. Gürer, kanunun doğayı korumak, iklim adaletini sağlamak ve halk sağlığını öncelemek yerine, şirket çıkarlarını gözeten bir yaklaşımla hazırlandığını savundu.

ADI DOĞRU, İÇERİĞİ SORUNLU

“Meclise sunulan iklim kanunu, adının aksine, doğayı koruyacak, toplumsal faydaları gözetecek ve halk sağlığını öncelikleyecek bir düzenleme değil” diyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kanunun içeriğini eleştirerek, "Bu kanun, ticarî kaygılarla hazırlanmış ve küresel iklim değişikliğinin yarattığı büyük tahribatları göz ardı eden bir yasal değişiklikten ibarettir," dedi. Gürer, kanunun iklim adaletini sağlamak ve toplumsal ortak faydayı gözetmek yerine, şirket çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu vurguladı.

 

DOĞA VE İNSAN SAĞLIĞI İÇİN ÖNLEMLER EKSİK

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Küresel iklim değişikliğinin yaratacağı büyük tahribatları göz önünde bulundurarak, geleceği doğru planlamak ve halkı ile doğayı koruyacak düzenlemeler yapmak zaruridir" dedi. Ancak, kanunun, ormanların yağmalanması, tarım arazilerinin yok edilmesi ve su kaynaklarının kirletilmesi gibi sorunlara karşı etkin önlemler almadığını belirtti. Ayrıca, zenginlerin çevreyi kirletmesinin bedelinin yine fakirlere ödetilmek istendiğini ifade etti.

 

İKLİM KRİZİNE KARŞI DİRENÇLİ POLİTİKALAR ŞART

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iklim krizine karşı dirençli politikaların gerekliliğine dikkat çekti: "İklim değişikliği, ekonomik kayıpların yanı sıra hava sıcaklığı ve yağış değişiklikleri, sağlık sorunları, biyolojik çeşitlilik kayıpları, yangınlar, göçler gibi büyük riskler içeriyor." Bu krizlerin etkilerinin arttığını belirten Gürer, bu süreçlere karşı etkin bir mücadele için toplum sağlığını ön planda tutan, bilimsel temellere dayalı düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ifade etti.

 

SERMAYE ODAKLI DEĞİL, HALK VE DOĞA ODAKLI BİR YAKLAŞIM

Gürer, bu kanunun bilimsel temellerden uzak ve şirket çıkarlarını gözetecek şekilde düzenlendiğini belirtti. "Çevreyi koruma adı altında doğayı tahrip eden, suyu kirleten ve ormanları talan eden uygulamalar devam ettiriliyor. Bu tür yaklaşımlar, küresel iklim değişikliğinin tahribatlarını engelleyemez" dedi. Gürer, hükümetin doğa ve toplum yararını gözetmeyen bu politikaları acilen gözden geçirmesi gerektiğini savundu.

 

TARIM VE SU SORUNLARI DERİNLEŞİYOR

İklim değişikliğinin tarımı doğrudan etkileyeceğini belirten Gürer, organik tarımın bu süreçte önemli olduğunu ve tarım sigortalarının kapsamının genişletilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, gıda ve su politikalarının iklim değişikliği ile mücadelede önemli rol oynadığını belirterek, "Ülkemiz, bu sürecin etkileriyle karşı karşıya ve bu etkiler tarımda ciddi sorunlara yol açacak" dedi.

 

GELECEK İÇİN HÜKÜMETİN SORUMLULUĞU BÜYÜKTÜR

Gürer, iklim değişikliğine karşı hükümetin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. "Bu süreci görmezden gelmek ve şirketlerin kar hırslarına kurban etmek kabul edilemez," dedi. Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha belirgin hale geldiğini belirten Gürer, hükümetin acilen daha sürdürülebilir ve doğa dostu politikalar geliştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

İKLİM KRİZİNİN ETKİLERİ: GÖÇ VE GIDA GÜVENLİĞİ KRİZİ

 

Gürer, 2050 yılına kadar Afrika'dan 140 milyon insanın göç etmesinin öngörüldüğünü ve Türkiye'nin de bu göçlerden olumsuz etkilenebileceğini söyledi. Ayrıca, Akdeniz Bölgesi'nin küresel iklim değişikliğinden yoğun etkileneceğini ve iç göçlerin yaşanacağını belirterek, "Bu süreç, gıda sorunu yaratacak ve tarımda sorunları büyütecek" dedi.

 

SICAKLIK ARTIŞI VE YAĞIŞ DEĞİŞİKLİKLERİNİN ETKİLERİ

Gürer, sıcaklık artışı ve yağış rejimi değişikliklerinin tarım sektörü üzerinde önemli sorunlar yaratacağını belirtti. "Aşırı sıcaklıklar, öngörülemez hava koşulları, orman yangınlarının artması ve deniz seviyesi değişimleri, bu süreçlerin hızlanmasına yol açacaktır" dedi. Gürer, su ve gıda güvenliği gibi konuların da bu değişimlerle birlikte daha büyük sorunlara dönüşeceğini ifade etti.

 

NET SIFIR KARBON EMİSYONU VE ÖNLEMLER

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, insan kaynaklı küresel ısınmanın sınırlanması için net sıfır karbon emisyonunun gerekli olduğunu belirtti. Ancak, bu bağlamda alınan önlemlerin yetersiz olduğunu dile getirerek, "Kontrolsüz bir dünyada, bu sorunlar daha da büyüyecektir" dedi. Gürer, hükümetin bu soruna karşı acilen daha güçlü önlemler alması gerektiğini ifade etti.

 

KÜRESEL ISINMA VE İŞ KAYBI TEHDİTLERİ

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) küresel ısınmanın iş gücü üzerindeki olumsuz etkilerine dair uyarılarına dikkat çekerek, “Küresel ısınma arttıkça, tam zamanlı iş değerinde kayıplar yaşanacak ve toplam çalışma saatlerinin yüzde 2’si yüksek sıcaklıklar nedeniyle yitirilecektir” dedi. Gürer, iklim değişikliğiyle mücadelede, azalma ve uyum politikalarının öncelikli hale geldiğini belirtti.

 

ÇEVREYE DUYARLI SANAYİLEŞME VE ENERJİ TÜKETİMİ

Gürer, çevreye duyarlı sanayileşme ve enerji taleplerinin önemine değindi. “Kontrolsüz kentleşme, sanayileşme ve fosil yakıt kullanımı, sera gazlarının artmasına sebep olmaktadır. Bu noktada, karbondioksit ayak izini küçültmeye yönelik hemen adımlar atılmalıdır” dedi.

 

2050’YE KADAR NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ

Türkiye’nin 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini belirlemesi gerektiğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2030 ve 2050 arası hedeflerin beşer yıllık dilimlerde belirlenmesi gerektiğini söyledi. “Yeni ormanların kurulması, kuraklık ve rüzgarın azalması göz önüne alınarak, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmelidir” dedi.

SU KULLANIMI VE MODERN SULAMA TEKNİKLERİ

Tarımda su kullanımının önemine değinen Gürer, “Vahşi sulama yöntemleri yerine modern sulama tekniklerine geçilmeli ve kapalı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için krediler sağlanmalıdır” dedi.

DOĞAYI KORUMA VE MADENCİLİK DÜZENLEMELERİ

Gürer, madencilik ve taş ocaklarının doğaya zarar vermesini engelleyecek yasal düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini ifade etti.

Gürer, Akdeniz bölgesi küresel iklim değişikliğinden yoğun etkileneceğine işaret ederek bugünden büyük kent çevrelerinde topraksız tarım ve sera oluşumları sağlanarak gıda yönelik önlemler alınması gerektiğini ve yağmur suyu ile gri su yanında yeraltı barajları ile su konusunun da dikkatle ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

Günün Diğer Haberleri