Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"6 liderin görevi bu ülkenin sorunlarını çözmek. Biz paraya talip değiliz, biz 85 milyonun sorunlarına talibiz. Parayla pulla ilgimiz yok. Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim. Hepinize sözüm var bu ülkeye baharlar getireceğim göreceksiniz. Bay Kemal eşittir hak hukuk adalet."
"Çiftçi de işçi de emekli de kazanacak. Gençlerimiz iş bulacak. Bir Kemal kurdu bir Kemal kurtaracak diyorsunuz, eyvallah. Ben de size söz veriyorum, 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Oy verir ya da vermez, kimseyi ayırmayacağım. Kimseye kem gözle bakmayacağım. Kimseye kin ve öfke duymayacağım. Adalet neyi gerektiriyorsa öyle davranacağım."
"En rahat beni eleştireceksiniz, sevgiyi getireceğim. Her 10 yılda bir krizlere giren Türkiye istemiyorum. Bunları bitireceğim. O kadar sağlam bir yapı kuracağım ki göreceksiniz, devletin itibarı saygınlığı olacak. 85 milyona sözüm var bu ülkede yaşayan hiçbir vatandaşımın yüzünü yere eğdirmeyeceğim."
Mansur Yavaş'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Sürekli miting yaptığımız için sesimiz kısılmaya başladı ama inşallah cumartesiye kadar yetecek, pazartesiden sonra daha gür çıkacak. Yıllardır demokraside iktidarlar bu şekilde değişiyor. Vatandaşlar ya mevcut iktidarın devamına karar veriyor veya değiştiriyor ve sonuca herkes uyuyor. Ertesi gün herkes gerçek dünyayla karşı karşıya kalıyor.
İktidarı aldıktan sonra oy vermeyenleri de yaptığımız hizmetlerle bize oy vermediklerine pişman ederiz. Keşke verseydik dedirtiriz. Demokrasi böyle bir şey. Ne demek illet zillet vatan haini. Bunlar kimsenin ağzına yakışan bir şey değil. Ne hakkınız var birbirimize düşman etmeye.
Gençler azarlanıyor, halk azarlanıyor. Hiçbir zaman kendi suçları olmuyor. Ya dış güçler yapıyor ya başka bir şey. Halkım sizden özür diliyoruz, yanlış yaptık dediklerini duydunuz mu? Güvenlik kalmamış, uyuşturucu 10 yaşına düşmüş bir türlü önünü alamıyorlar. Bakmayın bu sene yurt bulduk dediklerine, yurt falan bulamaz bunlar.
Sanki babasının malını verdiler. Bizim aldığımız vergilerle veriyorsunuz. Lüks hayat sadece sizin hakkınız mı? Gençlerin itiraz etmek hakkıdır. 20 yıl önceki yaşantılarıyla şimdiki yaşantılarını kıyaslasın o insanlar. Bu ülkenin bekasını tehlikeye sokan bu iktidardır.
"Kafa, göz yaranlardan hesap soracağız!"
Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Memleketin kaybedecek bir günü bile yok. Zor bir zaman dilimi içerisindeyiz. Memleketimiz derin bir yoksulluk yaşıyor. Gençlik geleceğe umutlu bakamıyor. İyi yetişmiş gençlerimiz herhangi bir mesleği başka ülkede yapmayı göze alıyor. Çocuklarımız bile mutsuz. 'Adalet istiyorum' diyor. Memleketimizin acı sorunlara çözüm bulacak güçlü bir ekibimiz var.
Bizi taşlamaya çalışanlar olabilir, Onlar bir avuç insan. Onların akıllarını çeliyorlar. Biz onlara taş atmayız, biz onlara çiçek atarız. Biz bu memleketi sevgiye boğacağız, kafa göz yaranlardan hesap soracağız.
Her gün pandoranın kutusundan yeni bir şey çıkıyor. Duyduğumuz şeylerden biz utanıyoruz. Bu utancı tarihe gömeceğiz. Oy için her şeyi yaparlar. Oy için bunlar ahireti bile pazarlamaya başladılar. İnançlarımız üzerinden yorum yaparak bizi bölmeye çalışıyorlar. Milletin kalbini kazanmaya ve 14 Mayıs'ta bunları evine yollamaya, sandıklara görev almaya hazır mıyız? O gün oy kullandım evime gidiyorum yok. Okulların önünde çevresinde halay çekmeye, horon oynamaya hazır mıyız? Onları şaşırtacağız. O suratı asık konuşuyor ya bunlar zannedersin ki korku filminden çıkmışlar gibi."
Temel Karamollaoğlu: Bırak 6 kişiyi 600 kişilik Meclis'te istişare etmek zorundasın
Karamollaoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Bir kavga ortamı oluşturmaya zorluyorlar. Ama inşallah korkunun ecele faydası yok diye bir tabir yok. Bu korku bu arkadaşların siyasetteki sonlarını getirecek. Bu işi nasıl bırakacaklarını bilemiyorlar. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Seçimin huzur içinde geçmesini arzu ediyoruz. Seçimin mutlaka huzurlu bir ortamda yapılması icab eder. Birbirimizle kavga etmeye gerek yok. Bir araya gelmemizin temel sebebi başkanlık sistemi. Bu sistemi değiştirip müzakere ortamının doğmasını sağlayacağız. Bırak 6 kişiyi 600 kişilik Meclis'te istişare etmek zorundasın. Bu arkadaşlar demokrasiyi anlamamış, içselleştirmemişler. Biz birbirimizin düşmanı değiliz, savaşa gitmiyoruz. Bir numaralı hedefimiz başkanlık sistemini değiştirmektir. Anayasa değiştirilecek. Bir yerde adalet olmazsa o ülkede yaşanamaz, zulüm var demektir. Bizim inancımızda da bu yatar.