Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Örgüt Denetiminde Ön Seçimi’nde oylarını kullandı. Başkan Seçer ve Meral Seçer, tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tek aday olduğu ve CHP tarafından gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Ön Seçimi’nde oylarını kullanarak, dayanışma örneği gösterdi.
Halk, iradesine sahip çıktı
Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancıyla sandığa giden Başkan Seçer ve Meral Seçer, oylarını Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’ndeki 1 No’lu sandıkta kullandı. İradesine sahip çıkan Mersin halkı, tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de sandıklara akın etti. Başkan Seçer’e oy kullanma işlemi esnasında; Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, CHP Yenişehir İlçe Başkanı Toprak Çalışkan, Meclis üyeleri, partililer ve halk da eşlik etti. Başkan Seçer ve Meral Seçer oyunu kullandıktan sonra yurttaşlar; ‘Hak, Hukuk, Adalet’ ve ‘Geleceği Gençler Seçer, Yanındayız Vahap Seçer’ sloganları attı. Başkan Seçer, Meral Seçer ve Başkan Özyiğit, oylarını kullandıktan sonra, yurttaşlar ile selamlaşıp, destekler için teşekkür ederken; sandık görevlilerine de kolaylıklar dilediler.
Gösterilen kitlesel seferberlik örneği tarihe geçti
CHP tarafından ‘Cumhurbaşkanı Adayımızı Gel Seç, Tarihe Geç!’ sloganıyla gerçekleştirilen ön seçimde; hakkında tutuklama kararı verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tek aday olarak yer aldı. Bu süreç bir ön seçimin ötesinde, siyasi iktidara karşı güçlü bir dayanışma mesajı oldu ve bu kitlesel seferberlik örneği tarihe geçti. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de CHP’nin Cumhurbaşkanı Ön Seçim Adayı İmamoğlu için sandıklara gidilerek, tek yürek olundu ve siyasi iktidara karşı büyük bir dayanışma örneği gösterildi. Parti üyelerinin oy kullanmalarının yanı sıra; CHP’ye üye olmayan yurttaşlar da kurulan Dayanışma Sandıkları’nda oy kullanabildi.
Başkan Seçer: “Gelinen süreç, demokrasi ve hukuk devleti anlayışı açısından endişe verici bir tablo”
Başkan Seçer, oy kullandıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma kararına yönelik konuştu. Seçer, Türkiye demokrasisi adına üzüntüsünü ifade ederek, “Şu anda Ekrem Başkan, Resul Emrah Şahan Başkan ve Murat Çalık Başkan; farklı dosyalardan tutuklandı. Sürdürülen ‘kent uzlaşısı’ dosyası kapsamında Ekrem Başkan tutuksuz yargılanacak ancak diğer dosyadan dolayı da maalesef tutuklandı. Hem demokrasi hem de hukuk devleti anlayışı açısından son derece endişe verici bir tablo” dedi.
“Son çare olan tutuklamayı ilk karar olarak yaptılar”
Gizli tanıklar ve subjektif delillerle böyle bir karar alındığına vurgu yapan Başkan Seçer, “Dünyanın sayılı metropollerinden İstanbul’un belediye başkanı; bize yansıtıldığı kadarıyla bu yorumu yapıyorum ve tırnak içerisinde söylüyorum; içi boş dosyalarla, gizli tanıklarla ve subjektif bazı delillerle tutuklama son çare iken tutuklanıyor. Tutuklama bir tedbirken aslında tedbirin ötesinde bir şey yapılıyor. Ekrem İmamoğlu böyle bir dosyada bir iddia ile yargılanıyorsa kaçma şüphesi taşımaz. Delilleri karartma şüphesi taşımaz. Zaten dört gündür gözaltında. Eğer belediyeden bazı evrakları almak istiyorsanız bu süreç içerisinde alabilirdiniz. Son çareyi maalesef ilk karar olarak yaptılar” diye konuştu.
“Bu karar 16 milyon insanın iradesine kastetmektir”
Alınan karardan son derece üzüntü duyduklarını ifade eden Seçer, “16 milyon insanın iradesine bir kastetme görüyoruz. Gelişmeler ne olacak bizler de takip edeceğiz. Bizim daha önceden Cumhurbaşkanlığı adayını ya da örgütün temayülünü belirleme adına yaptığımız bu eğilim yoklaması, tutuklama kararı ve her şeyin üst üste gelmesi sonucunda bunun daha da ötesine geçti. Şimdi Dayanışma Sandıklarıyla halkın eğilimini de ölçmüş oluyoruz. Ön seçime üyeler ve özellikle yurttaşlar büyük ilgi gösterdi” diye konuştu.
“Mutlaka demokrasi kazanacak”
Seçer, yurttaşların süreç boyunca yaşananlara çok tepkili olduğunu sözlerine ekleyerek, “Ekrem Başkan’ın şahsında aslında demokrasinin, insan haklarının, ifade özgürlüğünün ve hukuk devleti anlayışının tahrip edilmesine bir tepki var. Burada Ekrem İmamoğlu ve onun hakkında yürütülen davalar bir simge haline geldi. Mutlaka demokrasi kazanacak” dedi.
“Umut biziz, milletimizin umudunu diri tutacağız”
Demokrasinin sancılı ve emek isteyen bir süreç olduğuna değinen Seçer, “Türkiye’nin 150 yıllık bir demokrasi deneyimi var. Türkiye Cumhuriyeti tarihini incelerseniz çok büyük olayların yaşandığını görürsünüz. Siyasi cinayetlerin ve davaların olduğu, demokrasinin kesintiye uğradığı, darbelerin ve cunta rejimlerinin olduğu çok süreçler atlattık. Yine böyle bir süreçten geçiyoruz. Ne demokrasi ne ifade özgürlüğü ne hukuk devleti ne de ekonomi; hiçbir dönemde, bu dönemde olduğu kadar diplerde olmadı. Umut biziz, biz milletimizin umudunu diri tutacağız. Biz buradayız, durmak yok, çalışacağız, mücadeleye devam edeceğiz” diye belirtti.
“Binlerce Ekrem Başkan sokaklarda ve siyasette; ‘Hak, Hukuk, Adalet’ arayışını devam ettirecek”
Yargılama sürecinin devam edeceğini kaydederek, Ekrem Başkan’ın yanında olduklarını ve destek vereceklerini ifade eden Seçer, “Bu durum; Ekrem Başkan’ın şahsında bir demokrasi mücadelesidir” dedi. Bundan sonraki süreçte, CHP’nin kurumsal kimliğinin devrede olduğuna değinen Seçer, “CHP, güçlü bir yapıdır, CHP kurucu partidir. Aslında baktığınız zaman CHP tarihsel süreçler boyunca, halkımızı bu bunalımlı, buhranlı günlerden çıkaran bir yapıda olmuştur. Zaten ‘Cumhuriyet’i kuran parti’, ‘Kuruluşun, Kurtuluşun Partisi’ denmesinin temel sebebi budur. Biz mücadele partisiyiz. Bundan sonraki süreci de partinin gücüyle ve toplumda yarattığı güvenle sürdüreceğiz. CHP, bünyesinde çok değerli ve önemli siyasetçiler barındırıyor. Ekrem Başkan bugün demir parmaklıklar arkasında olabilir ama binlerce Ekrem Başkan sokaklarda, siyasette, belediye yönetimlerinde ve parlamentoda; ‘Hak, Hukuk, Adalet’ arayışını devam ettirecek” diye belirtti.
En büyük gücün milletin gücü olduğunun altını çizerek konuşmasını sürdüren Seçer, milletin gücünü yanlarına aldıklarını ve millet için çalıştıklarını vurguladı. Seçer, mevcut iktidarın süreci hukuksuz bir şekilde yürüttüğünden söz ederek, centilmen bir siyasi arenada mücadeleyi başaramadıkları için bu tarz hukuksuz işlem ve işlevlere başvuru yapıldığını kaydetti. Seçer, “Normal ve centilmen bir ortamda siyasi bir mücadeleyi başaramadıkları için, böyle fair play anlayışı dışında, namertçe bazı uygulamalarla, işlem ve işlevsel hareketlerle bu süreçleri yürütüyorlar” ifadelerini kullandı.
“Sandık yakındır”
Milletin iradesinin sandığa yansıyacağını kaydederek sözlerine son veren Seçer, “Sandıktır, karnemiz oradadır. Sandığa gittiğimiz zaman vatandaşın kime prim vereceğini, kimi destekleyeceğini hep beraber göreceğiz. Sandık da yakındır. Umut ediyorum mevcut iktidar da bunu görecektir. Bir an önce toplumu da rahatlatacaktır” dedi. Bu sürecin toplumu da gerdiğini ifade eden Seçer, vatandaşların bundan sonra da anayasal haklarını kullanarak, seslerini yükseltmeye devam edeceklerini kaydetti.