İzmir Barosu: "Faşizme Karşı Mücadele Savaşımız Devam Ediyor"

İzmir Barosu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını protesto etti. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, bu durumu bir hukuksuzluk olarak nitelendirirken, 16 milyon insanın iradesinin yok sayıldığını belirtti.

GÜNDEM - 19-03-2025 15:41

İzmir Barosu'na üye avukatlar, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını adliye önünde protesto etti. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, "Ekrem İmamoğlu'na yapılan sadece bir kişiye yapılmış bir hukuksuzluk değildir. 16 milyon insanın iradesi yok sayılmıştır. Demokrasiye yapılan insanların seçme ve seçilme hakkına darbe niteliğinde siyasi bir darbedir. Bunun başka bir izahı olamaz. Bu hukuku yok saymaktır. Ama anayasayı yok saymaktır. Kanunları yok saymaktır" dedi.

İzmir Barosu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını adliye önünde protesto etti. Adliye önünde toplanan avukatlar adına açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, ülkenin baskı, zorbalık ve faşizmin egemen olduğu bir ülke haline geldiğini belirterek "Faşizmin son noktası dün başlayan ve bugün devam eden baskının ve şiddetin ne yazık ki halkın iradesini yok sayan bir pozisyona taşımıştır. Biliyorsunuz dün İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın diplomasının geri alınmasına karar verildi. Bugün de sabah saat 06.00'da bir şafak operasyonuyla Ekrem İmamoğlu'nun evine yüzlerce polisle gidildi ve gözaltına alındı. Halen Vatan'da gözaltında" dedi.

Açıklamalarına “Biz yıllardır söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz” diyerek devam eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Artık sadece söylemekle yetinmeyeceğiz. Artık sokaklardayız. Artık alanlardayız. Artık bu mücadelenin sadece basın açıklamalarıyla ya da toplantılarda tartışıldığı bir süreçle aşılmayacağının çok farkındayız. Her şeyden önce şunu söyleyeyim; 19 Mayıs 1919'da hilafet ve saltanat sevicilerine yobazlara, gericilere karşı başlatılan Kurtuluş Savaşı halen devam ediyor. Faşizme karşı savaş halen devam ediyor. Tıpkı Nutuk'ta söylendiği gibi; dahili ve harici hainlere karşı, bedhahlara karşı, yobazlara karşı bu savaş halen devam ediyor. Biz hiçbir zaman korkmadan, biat etmeden, boyun eğmeden bu savaşı devam ettireceğiz. Sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. Yurttaşın sesini kısmaya çalışan hukukla, kolluğu yan yana koyup adaletsizliklerini, hukuksuzluklarını bugün herkes için kullanan bu iktidara karşı bu mücadele sokaklarda, alanlarda devam edecek.

"Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin dört bir yanı demir parmaklıklarını çevrilmiş bir cezaevidir"

Demokrasinin artık rafa alındığı, yok sayıldığı, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün asla ve asla bugün egemen tarafından tanınmadığı, muhalif olan her sesin; sanatçının, yurttaşın, siyasetçinin kimliği, kişiliği, siyasi görüşü ne olursa olsun fark etmeksizin, farklı söz söyleyen, eleştiren ve bu konuda fikrini beyan eden herkesin potansiyel bir terörist olarak görüldüğü, demokrasi mücadelesi verenlerin hukukun üstünlüğünü savunanların sabaha karşı gözaltına alındığı, tutuklandığı, mahpus edildiği bir ülkede yaşıyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin dört bir yanı demir parmaklıklarını çevrilmiş bir cezaevidir. Bu ülkede kimsenin hukuk güvenliği, can güvenliği yoktur. Özgürlüğe dair en ufak bir umut dahi bırakmak istemeyen bir anlayışın bugün hüküm sürdüğünü görüyoruz.

"16 milyon insanın iradesi yok sayılmıştır"

Ekrem İmamoğlu'na yapılan sadece bir kişiye yapılmış bir hukuksuzluk değildir. 16 milyon insanın iradesi yok sayılmıştır. Demokrasiye yapılan insanların seçme ve seçilme hakkına darbe niteliğinde siyasi bir darbedir. Bunun başka bir izahı olamaz. Bu hukuku yok saymaktır. Ama anayasayı yok saymaktır. Kanunları yok saymaktır. Bugün tek adam rejiminin bize dayatmaya çalıştığı hukuksuzluk yıllar önce Yılmaz Güney'in bir söylediği söyleşide şu var. Diyor ki: Devrimciler solcular insanları sever. Yobazlar yakar'. 78'de, 93'de yakmadılar mı? Devrimciler, solcular, çocukları sever. Yobazlar istismar eder. Etmiyorlar mı? Devrimciler, solcular, doğayı sever, yobazlar katliam eder. Etmediler mi? Devrimciler, solcular, kadına saygı duyar. Yobazlar yok sayar, öldür demedi mi? Dediler, bugün yaşamıyor muyuz? Devrimciler, solcular mücadele eder. Yobazlar biat eder. Devrimciler solcular hakkını ister. Yobazlar boyun eğer. Bugün böyle değil mi? Devrimciler haktan yana, milletten yana, adaletten yana güzel olan her şeyi ister. Yobazlar fesheder. Bugün yaşadığımız bu.

"1919'da başlayan savaşa yeniden devam edeceğiz"

Biz bugün yurttaşlar olarak, avukatlar olarak her zaman söylememiz gereken adaletten yana, insandan yana, kadından yana, çocuktan yana, her sesten yana, doğadan yana, sözlerimizi söylemeye, haykırmaya ve sokaklara çıkmaya devam edeceğiz. Ve bu ülkenin devrimcileri ve bu ülkenin solcuları, yurtseverleri, 1919'da başlayan savaşa yeniden devam edeceğiz."

Günün Diğer Haberleri