İYİ Parti'nin, "Refah Payı" adıyla verdiği kanun teklifi, asgari ücretlinin büyümeden pay almasını, en düşük emekli maaşının ve emeklilere iki bayramda verilecek ikramiyenin toplamının bir asgari ücrete eşit olmasını öngörüyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun, partisinin grup toplantısında açıkladığı ve "Refah Paketi" adı verilen kanun teklifinin genel gerekçesi açıklandı.
"Çalışanların ve Emeklilerin Geçim Koşullarının İyileştirilmesi Amacıyla Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin genel gerekçesinde, Türkiye ekonomisinin son yıllarda derin bir kriz içinde bulunduğu, yüksek enflasyon, gelir dağılımındaki bozulma ve artan işsizliğin, geniş halk kesimlerini ağır bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıya bıraktığı aktarıldı.
Çalışanların ve emeklilerin alım gücünün her geçen gün daha fazla düştüğü, gelirlerinin erozyona uğradığı ve toplumsal refahın azaldığı belirtilen genel gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Özellikle çalışan kesimlerin maaşlarının ve emekli aylıklarının gerçek enflasyon karşısında yeterince korunmaması, halkın büyük bölümünü ekonomik güvencesizlik içinde bırakmakta ve yoksulluk sınırının altına sürüklemektedir. Hükümetin uyguladığı ekonomi politikalar, çalışanlar ve emekliler üzerindeki yükü giderek artarken, gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik yaratmıştır. Ücretlilerin reel gelirleri düşerken, sermaye kesimi lehine uygulanan vergi politikaları ve rant ekonomisini önceleyen yaklaşımlar, toplumun büyük bir bölümünü gelir kaybına uğratmıştır. Türkiye'de asgari ücret, açlık sınırının altına düşerken, emeklilerin aldığı maaşlar en temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamaktan dahi uzak hale gelmiştir. Kamu kaynaklan verimsiz projelere, yandaş müteahhitlere ve denetlenmeyen fonlara aktarılırken, çalışan ve emeklilerin hak ettikleri gelir düzeyine ulaşmalarını engellenmekte, büyüyen ekonomi masallarına rağmen halkın geniş kesimleri yoksullaşmaktadır. Özellikle son yıllarda enflasyon resmi verilerle dahi yüzde 60'ların üzerine çıkmış ancak maaş ve emekli aylıklarına yapılan artışlar yetersiz kalmıştır.
"En alt vergi dilimi 415 liraya yükseltilecektir"
Çalışanlar yılın ilk aylarından itibaren enflasyon karşısında ezilmiş, alım gücü dramatik bir biçimde gerilemiştir. Vergi adaletsizliği ise bu tabloyu daha da ağırlaştırmıştır. Bu süreçte ücretliler üzerindeki vergi yükü artarken, büyük sermaye gruplarına sağlanan vergi muafiyetleri ve teşvikler, ekonomik yükün adaletsiz bir biçimde dağıtılmasına neden olmuştur. Vergi dilimlerinin olması gerekenden daha düşük oranlarla güncellenmesi sebebiyle, çalışanların maaşları yıl içerisinde hızla erimiş, düşük zam oranları nedeniyle zaten yetersiz olan gelirleri daha da azalmış ve çalışanlar yılın ilerleyen aylarında daha yüksek vergi dilimlerine girerek ellerine geçen net gelirden kayba uğramıştır. Bu durum, yalnızca bireysel refahı değil, aynı zamanda ekonominin genel isleyişini de olumsuz etkilemiştir ve etkilemeye devam etmektedir. Bu bağlamda, çalanların ve emeklilerin geçim şartların iyileştirilmesi, ekonomik adaletin sağlanması ve toplumsal refahın artırılması amacıyla aşağıdaki düzenlemelerin hayata geçirilmesi zorunluluk arz etmektedir. Teklif ile yeniden değerleme oranı dikkate alınarak belirlenen ancak hiçbir zaman adil vergi sistemini inşa etmeyen vergi dilimleri güncellenecek ve en alt vergi diliminin üst sınırını 158 bin liradan 415 bin liraya yükseltilecektir. Asgari ücretin belirlenmesinde TÜİK'in açıkladığı milli gelir enflasyonunu esas alan bir kriter belirlenecektir. Böylece çalanların enflasyona ilave olarak büyümeden pay almaları sağlanacaktır.
"Bayram ikramiyesi her yıl asgari ücret tutarına göre güncellenecek"
2023 yılında kamu çalışanlarına sunulan ve enflasyon etkisiyle bugün 16 bin 166 liraya ulaşan 8 bin 77 liralık seyyanen zammı memur emeklisinin de alması sağlanacaktır. Seçim döneminde söz verilmesine rağmen yerine getirilmeyen bu vaat hayata geçecek ve düzenleme ile seyyanen zam tutarının yarısı olan 8 bin 88 lira memur emeklilerine yansıtılacaktır.
Emeklilere verilen bayram ikramiyesi tutarı 3 bin liradan asgari ücretin yarısı tutarına yükseltilecektir. Böylelikle emeklilerimizin pul parasına dönen bayram ikramiyeleri asgari ücrete endekslenmiş olacak ve hükümetin geçmişte yaptığı gibi keyfi artışlar yoluyla emeklilerin haklarını sınırlamasının önüne geçilecektir. Bayram ikramiyesi tutarı, her yıl yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaksızın asgari ücret tutarına göre güncellenmiş olacaktır. Emeklilerin yıllarca verdikleri emeğin karşılığında insanca yasayabilecekleri bir gelir elde etmeleri, en düşük emekli maaşının asgari ücretten az olmaması sağlanacaktır. Düzenlemeyle en düşük emekli maaşının yıllara yayılarak 2029 yılında asgari ücret seviyesine çıkarılması amaçlanmaktadır. Son olarak tüm emekli ve memurun ocak ayında aldıkları zam oranına 5 puan ilave edilecektir.
"Sunduğumuz teklifin bütçeye etkisi üzerine detaylı bir etki analizi de hazırlanmıştır"
İYİ Parti olarak, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal krizi çözmek adına çalışanların ve emeklilerin haklarını koruyacak, onlara insanca bir yaşam sunacak düzenlemeleri hayata geçirmeyi bir sorumluluk olarak görmekteyiz. Dolayısıyla, toplumsal refahı artırmak ve ekonomik adaleti sağlamak adına, bu kanun teklifinin yasalaşması elzemdir. Bu teklif, yalnızca bir ekonomik düzenleme değil, devleti yönetme sorumluluğunu taşıyan bir siyasi iradenin beyanıdır. Devleti yönetmeye aday bir parti olarak, hazırladığımız her yasa teklifinde ülkemizin ekonomik gerçeklerini dikkate alıyor, toplumun tüm kesimlerini koruyacak ve refahı artıracak politikaları hayata geçirmeye yönelik kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. Bu teklif, ülkeyi yönetme iddiamızın ve milletimize karşı taşıdığımız sorumluluğun bir göstergesidir. Ayrıca, sunduğumuz teklifin bütçeye etkisi üzerine detaylı bir etki analizi de hazırlanmıştır. Hükümetin sıkça kullandığı "Bunun bütçeye maliyeti nasıl karşılanacak?" söyleminin arkasına sığınmasına fırsat vermemek için bu düzenlemenin kamu maliyesine olan etkileri titizlikle hesaplanmıştır. Yapılan analizler göstermektedir ki, teklifimizin finansmanı mümkündür ve siyasi tercihler değiştirildiğinde halkın refahı için kaynak yaratmak zor değildir.
Sorun, kaynak eksikliği değil, mevcut kaynakların adil ve verimli yönetilmemesidir. Bu anlayışla, Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmeye hazır bir iradeyle hareket ediyor, ekonomik adaleti sağlamak ve toplumsal refahı yükseltmek için çalışıyoruz. Bu teklif, iktidara geldiğimizde uygulamaya koyacağımız adil ve halktan yana ekonomi yönetiminin bir ön sözüdür."
Maliyet ve kaynak...
İYİ Parti, sunduğu kanun teklifinin maliyetinin 735 milyar lira olduğunu hesapladı. İYİ Parti, teklifin bütçeye maliyetine ilişkin kaynağı ise şu detaylara yer vererek paylaştı:
"Paketin yaratacağı 1,1 trilyon liralık harcama etkisi sonucu yaklaşık 130 milyar lira vergi geliri elde edilecek. Kamunun cari harcamalarından yüzde 20 tasarruf ile 200 milyar lira kaynak sağlanacak. KÖİ sözleşmelerinin yeniden düzenlenmesiyle 70 milyar lira ek gelir yaratılacak. Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve kamu bankalarının zararları azaltılarak 200 milyar lira hazineye kazandırılacak. Çinli Trendyol’dan 46 milyar lira geri alınacak. Kayıt dışılığın 1 puan düşürülmesiyle 110 milyar lira ek kaynak sağlanacak. Bu kaynaklar sayesinde, 'Refah Paketi'nin maliyeti bütçeye ek yük getirmeden karşılanabilecek."