Ünsal yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Sınırlanması gereken şey enflasyonun kendisidir. Fakat hükümetin ısrarla sürdürdüğü yanlış ekonomik politikalar, enflasyonun sınırlanması bir yana enflasyonun ateşine tankerle benzin dökmektedir. Her şeyin fiyatı bir senede %160 artarken, kiraya %25 oranında bir sınırlandırma getirmenin uygulanabilir bir tarafı yoktur. Bu düzenleme, konut kiralama piyasasında takibi ve tespiti çok güç olan denetimsiz bir alan yaratılmasına, adeta bir karaborsa oluşmasına neden olacaktır. Böyle bir düzenleme ne kiracıyı ne de ev sahibini korumaktadır. Türkiye genelinde ortalama reel kiralık konut ilan m2 fiyatındaki yıllık artış oranı Nisan ayı itibariyle yüzde 182,7 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde mevcut kira artışı oranı %40’ın üzerine çıkmamıştır. Yasal olarak %40’dan fazla zam yapılamayan bu bir yıllık dönemde, reelde yaşanan zam ortalaması %182’dir. Yani gerçekte, yasal düzenlemenin izin verdiğinden 4.5 kat daha fazla artış yaşanmıştır. Bu veriler, Türkiye’nin en büyük emlak sitelerinden birinden alınan verilerdir. Mevcut yasal düzenlemeler ile belirlenen kira artış limitleri daha uygulanamazken, uygulanması çok daha zor olan bir artış oranının konut ve kira oranındaki artışı dizginleyeceğini düşünmek iş bilmezliktir, göz boyamadır ve kamuoyunu bilinçli olarak yanıltmaktır. Fiyatı devlet tarafından belirlenen mazotun, elektriğin, doğalgazın fiyatındaki artışı durduramayanlar, fiyatı serbest piyasa tarafından belirlenen konutun ve kiraların fiyatını nasıl dizginleyecekler? Patatesin fiyatı artınca ev ev gezip stokçu arayan ve artışlardan “suni stokçuları” sorumlu tutanlar, konut ve kira artışlarından da ev sahiplerini sorumlu tutuyorlar. Yaşanan tüm bu sorunların esas sebebi enflasyondur, ekonomik krizdir, alım gücündeki önlenemez düşüştür, piyasanın önünü görememesidir, ucuz kredi üzerinden büyümeyi sürdürme ısrarındaki gaflettir. Bu politikaların tek sorumlusu da iktidardır, AKP’dir. Bu sebepler ve sorumluları ortadan kalkmadıkça konut fiyatlarına kalıcı ve uygulanabilir bir çözüm getirmek mümkün değildir. Göstermelik düzenlemelerin arkasına sığınarak, “Bunlar bizi seçime kadar götürsün de sonrası isterse kıyamet olsun.” diyen bu iş bilmez zihniyetin panikle aldığı tedbirler durumun vahametini düzeltmekten uzaktır. ” dedi.