Adalet Yürüyüşünde CHP'lilerin telefonlarına virüs bulaştırılanların listesi ortaya çıktı. Virüs ile dinlenenler arasında olan CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Kişisel verilerinin hukuka aykırı bir şekilde kim ve kimler tarafından kayda alındığının tespit edilmesine ilişkin suç duyurusunda bulunan Tanal, şunları söyledi:
“Son günlerde basın yayın organlarında yer alan bilgilere ve CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere birçok milletvekili tarafından dile getirildiğine göre, Finfisher isimli bir yazılım şirketinin, yalnızca istihbarat örgütleri tarafından satın alınabilen bir yazılım yoluyla www.adaletiçinyuru.com adlı bir internet sitesi üzerinden Adalet Yürüyüşü katılımcılarını dinlendiği ortaya çıkmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun Özel hayatın gizliliği başlıklı 134. Maddesinde, Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimsebir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır. Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur. Kişisel verilen Kaydedilmesi başlıklı 135. Maddesinde ise, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydedilmesi suçu ve müeyyidesi düzenlenmiştir. Adalet Yürüyüşüne katılan milletvekilleri ve diğer bir kısım katılımcıların şahsi mobil cihazlarına korsan yazılım yüklemek suretiyle iletişimlerinin kayda alınması, TCK’nun 134 ve 135. Maddelerinde düzenlenen suçun yasal unsurlarını oluşturmaktadır. Adalet Yürüyüşü katılımcılarının kişisel verilerinin hukuka aykırı bir şekilde kim ve kimler tarafından kayda alındığının tespit edilerek, haklarında Türk Ceza Kanunun ilgili maddeleri gereğince kovuşturma açılması gerekmektedir. Telefonun dinlenilmesi bir rejim sorundur, özgürlükler ve demokrasi sorunudur, güvenlik sorunudur. Siyasi iktidar bir bostan korkuluğu değildir. Telefonların dinlenmesi, kaydedilmesi özel hayatın gizliliği ihlali ve haberleşme hakkı ihlalidir. Bu bir fişlenmedir. İzlenmemiz, takip edilmemiz kayıt altına alınmamız hangi ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Adalet yürüyüşü kimi korkutmuş, kim rahatsız olmuştur. Bu bir planlanmış tasarlanmış bir terör eylemidir. Siyasi iktidar güvenlik gerekçesiyle bizi izliyor, takip ediyor. Yasadışı bizi dinleyenleri emniyet yakalayamıyorsa, Türkiye’de MİT ve istihbaratın vay haline”