CHP'li Murat Emir: Amaç muhalefetin söz hakkını kısıtlamak!

Meclis İçtüzüğüne ilişkin Anayasa Komisyonu’nda konuşan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, AKP ve MHP’nin imzasıyla sunulan İçtüzük teklifinin gerekçesiyle AKP’nin 2011 yılında sunduğu teklifin gerekçesini kıyasladı.

GÜNDEM - 17-07-2017 13:12

İç Tüzük değişiklik teklifinin görüşülmekte olduğu Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 2011’deki teklifte yer alan “Demokratik muhalefet hakkına saygılı”, “milletvekillerinin görüş ve önerilerle katkı sağlaması” ifadelerinin son tekliften çıkarıldığına dikkat çekti. Emir, “2011’de önemle altını çizdiğiniz ‘demokratik muhalefet hakkı’ ve ‘milletvekillerinin ve muhalefetin söz söyleme hakkı’nın sonuna kadar yok edildiği bir içtüzük teklifiyle karşı karşıyayız” dedi.

‘AMAÇ MUHALEFETİN SÖZ HAKKINI KISITLAMAK’

CHP Ankara Milletvekili Emir, komisyon toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, görüşülmekte olan teklifi, 2011 yılında sunulan AKP'nin teklifiyle kıyasladı ve 6 yıl önceki teklifin gerekçesinde yer alan “Demokratik muhalefet hakkına saygılı”, “Yasama faaliyetlerinin kanunlaşması aşamasında toplumun temsilcileri olan milletvekillerinin görüş ve önerileriyle katkı sağlanmasının önemi göz ardı edilmemiştir” cümlelerinin, bugünkü teklife konulmadığını söyledi. Emir, “2011'de önemle altını çizdiğiniz ‘demokratik muhalefet hakkı' ve ‘milletvekillerinin ve muhalefetin söz söyleme hakkı'nın sonuna kadar yok edildiği bir içtüzük teklifiyle karşı karşıyayız” dedi.

CHP Ankara milletvekili Murat Emir, iç tüzükteki değişikliklere dikkat çekti.

İç tüzük teklifinin tek amacının “muhalefetin söz hakkını kısıtlamak” olduğunu söyleyen Emir, şöyle konuştu; “Bir konunun altını çizmek isterim, benim elimde aynı zamanda 2011 yılında Sayın Elitaş'ın imzasının olduğu içtüzük değişiklik teklifi var, bir de yeni gelen içtüzük değişiklik teklifinin gerekçesi var; her iki gerekçe birbirinden kopyalanmış, cut-copy yapılmış Sayın Parsak, altını imzaladığınız şey cut-copy maalesef. Kesmişler, yapıştırmışlar. Bunu kim yaptı bilmiyorum ama şunu bilmenizi isterim: Şu ikinci gerekçeyi imzalayanlar bunu akademik bir yazıda yapmış olsalardı, doktora tezi, doçentliği, profesörlüğü iptal olurdu. İlk paragraf birbirinin aynısı, birinci cümle ikinci cümlenin yerine geçmiş; üçüncü paragraf ‘yeni yüzyıl' diye başlıyor, bakıyorsunuz ‘oh diyorsunuz her halde bu paragrafı çalmamışlar, yapmamışlar, yeni bir paragraf geldi' diyorsunuz! Bakıyorsunuz ki ‘yeni yüzyıl' diye başlayan paragraf diğer gerekçenin son paragrafı olmuş. Bu kadar gülünç, bu kadar içler acısı bir durum. İkisinde de imzası olan Sayın Elitaş. Bence bu komisyona da bu meclise de saygınız varsa bu işleri kim yapıyorsa bir daha gözden geçirsin. Bu gerekçeler böyle yazılmaz, zor değildir, oturursunuz bir sayfa yazıyı yazarsınız. 2011'deki teklifte iki tane kavram var; ‘demokratik muhalefet hakkına saygılı' diyor. İşte bu silinmiş, yani önümüze gelen metinde gerekçede, ‘demokratik muhalefet hakkına saygılı' demek istememişler, içlerinden gelmemiş. Yani bu kadar antidemokratik maddenin önüne ‘demokratik muhalefet hakkına saygılı' demek, demek ki içlerinden gelmemiş, vicdanları yetmemiş bunu yazmaya. Bir şey daha eksik; yine diyor ki bir paragrafı -2011'den okuyorum- ‘Bu teklifle milletvekillerinin yasama faaliyetlerindeki konuşma süreleri ve denetim yollarıyla ilgili herhangi bir değişiklik getirilmemiştir, yasama faaliyetleri toplumun ihtiyaçlarına cevap verilmek üzere gerçekleştirilmektedir. Bu faaliyetlerin kanunlaşması aşamasında toplumun temsilcileri olan milletvekillerinin görüş ve önerileriyle katkı sağlamasının önemi göz ardı edilmemiştir'. Bakın bu iki cümle özellikle kesilmiş buradan intihal yapılırken.  Hangi kelimeyi kullanacağımı bilemiyorum ama sonuçta sizin değerlendirmeniz gereken bir konudur. 2011'de önemle altını çizdiğiniz ‘demokratik muhalefet hakkı' ve ‘milletvekillerinin ve muhalefetin söz söyleme hakkı'nın sonuna kadar yok edildiği bir iç tüzük teklifiyle karşı karşıya olduğumuzu, alt komisyon çalışmalarının göstermelik yapıldığı, hiçbir teknik çalışma yapılma olanağının olmadığını kayıtlara geçirmeyi bir görev biliyorum.”

Günün Diğer Haberleri