“Değerli arkadaşlar, bütçe görüşmeleri kayyum tartışmalarıyla başladı ve öylece bitiyor. 31 Mart seçimlerinde AKP, kurulduğundan bu yana ilk kez 2'nci parti oldu; Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in liderliğinde partimiz 1'inci parti oldu. 31 Mart seçimlerinden sonra ne olduysa AKP'nin kimyası bozuldu, fiziği bozuldu, biyolojisi bozuldu; en son, façası da bozulmuş oldu.
Değerli arkadaşlar, önce belediyelere valileri, kaymakamları kayyum olarak atıyorlardı, sonra baktılar ki bu yemiyor, bütün anketlerde belediyeden memnuniyet yüzde 60'lara çıkmış, partimiz hâlâ her şeye rağmen 1'inci parti yeni bir operasyon şekli buldular; bunu da yaparsa AK PARTİ yapar. Ne yaptılar? Ekonomik kayyum operasyonu yapıldı, 31 Martta çarpıldılar. Şimdi ne diyor? "CHP'li belediyeleri silkeleyin." diyor. Belediyelerin silkeleyerek Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin halka olan hizmetini engellemeye çalışıyorlar. Buradan söyleyelim: Ne yaparsanız yapın, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler halkına hizmet etmeye devam edecek.
Değerli arkadaşlar, para lazım. Para lazım mı? Vallahi lazım. Niye? Çünkü çarçur ettiniz, şatafata, israfa kullandınız. Bakın, bizim belediyeleri silkeleyeceğinize size daha iyi kaynaklar bulabilirim. Örneğin, Yüzsüz Osman'ı silkeleyin; onda para çok, onda para çok. Bulamazsanız başka adresler de bulabilirim.
TÜRKİYE’NİN RESMİNİ GÜNDÜZ KUŞAĞINA BAKARAK GÖREBİLİRSİNİZ
ADALET BAKANI MÜGE ANLI!
İÇİŞLERİ BAKANI ESRA EROL!
AİLE BAKANI DİDEM ARSLAN
Değerli arkadaşlar, bu ülkede, geldiğimiz noktada memleketin çivisi çıkmış. Türkiye'deki resmi her zaman bütçedeki rakamlara ya da istatistiklere bakarak anlayamazsınız. Bakın, bir Türkiye'nin bütçesinin nasıl olduğunu... En çok izlenen gündüz kuşağı programlarına bakın; ahlaksızlık var, dolandırıcılık var, katiller var, hırsız var, çocuk tecavüzü var, aldatma var, ihanet var, fuhuş var, kadına şiddet var, bahisçiler var. Ahlaki çöküntüyü ve yoksulluğu bu programlarda görebilirsiniz. Değerli arkadaşlarım, bu programlarda sizin Bakanların görevini başkaları almış durumda. Adalet Bakanı kim? Müge Anlı; katilleri buluyor. İçişleri Bakanı kim? Esra Erol; kaybolanları buluyor. Aile Bakanı kim? Didem Arslan; çocuk tacizcilerini buluyor. Yani sizin yapamadığınız görevleri onlar yapıyor.
MEMLEKETTE AHLAKI YOK ETTİNİZ!
ÇALAN ÇALDIĞINDAN UTANMIYOR, YAPAN YAPTIĞINDAN UTANMIYOR!
Değerli arkadaşlar, bu programlar ahlaki çöküntüyü açıkça gözler önüne sererken yoksulluğu da bu programlarda görmeniz mümkün. Bakın, bir örnek vereceğim, kulağımla duydum, inanamadım. Adam diyor ki: "Kaynanama tüp fırlatacaktım tüp pahalı diye vazgeçtim." Yine, kulaklarımla duydum, ağzım açık kaldı, "Burası neresi?" dedim. Bir adam çıkmış televizyona, Müge Anlı soruyor, o cevap veriyor -çok özür diliyorum hepinizden- diyor ki: "Benim karım beni satıyor." "Kaça satıyor?" diyor. "Turşuya, salçaya, bibere satıyor." diyor. Bakın, bu ülkenin gelmiş olduğu rezilliği ve ekonomik durumu görün.
Bir kadın, kocası yeni elbise almadığı için komşusunun kocası da kaçıyor değerli arkadaşlar, ağlanacak hâlimize gülüyoruz; toplumsal yozlaşmanın ahlaki boyutlarına bakın değerli arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, bakın, bu memlekette enflasyon düzelir, iyi bir ekonomi yönetimi gelirse, işsizlik azalır, namuslu insanlar gelirse... Ama bu memlekette ahlak yok olmuş durumda, en büyük problemimiz tekrar ahlakı egemen kılmak, tekrar utanma duygusunu, arı, namusu bu memlekete kazandırmak. Çalan çaldığından utanmıyor, yapan yaptığından utanmıyor, maalesef, sokakta gezmeye devam ediyor.
MIZRAKLA YAPRAKLA GEZEN ÜLKELER BİZDEN DAHA GELİŞMİŞ!
Değerli arkadaşlar, bakın, bir de ülkemiz dünya da maalesef en alt sıralarda. Avrupa ülkeleri vize vermiyor. Bizden otuz yıl geride olan Polonya bize vize vermiyor, Fransa, Almanya vize randevusu vermiyor. Değerli arkadaşlar, Papua Yeni Gine, Pakistan, Angola Demokrasi liginde bizim önümüzde. Bakın, elinde mızrak, önünde yaprakla gezenler bizim önümüze değerli arkadaşlar. Tekrar söylüyorum: Elinde mızrak, önünde yaprakla gezenlerin ülkesi bizim ülkemizden daha itibarlı durumda.
DİYANET ALİ BABA’NIN ÇİFTLİĞİ!
ARABA GALERİSİ DEĞİL DİYANET FİLOSU!
Kurumlarımıza çökülmüş durumda. Bir Diyanet İşleri Başkanlığı var değerli arkadaşlar, hiçbir zaman siyasetin konusu olmamıştı. Bakın, kimler geldi, kimler geçti, Lütfi Doğanlar, Ali Bardakoğluları ama bir Başkan geldi ki değerli arkadaşlar, ne diyor? Diyor ki: "Bana bir Auidi'yi çok gördüler." Bakın, burası Ali Babanın çitfliği değerli arkadaşlar, burası Ali Babanın çiftliği. Uzun yola Togg'la gitmiyor. Togg'u sordun ya Sayın Güneş, uzun yola bununla gitmiyor. Niye? Uzun yola daha iyi arabalar var, onunla gidiyor.
FAKİRLİK ALLAH’A YAKIN OLMAKSA BİRAZ DA SİZ OLUN!
Bakın, değerli arkadaşlar, öyle hocalar yetiştirmişler ki, ya hu fetva vereceksen... Bakın, arkadaşlar, birkaç örnek vereceğim, utanarak söylüyorum "Cennette 70 bin odalı köşkün olacak, her odada 70 bin çadır, her çadırda bir huri olacak, gücü hiç bitmeyecek.” “Cennette şarap akan ırmaklar, 150 katlı yat, her katında 150 bin huri sizi karşılayacak."
Diyanet diyor ki: "Fiyatları tayin eden, darlık ve bollukları veren Allah'tır, fakirlik Allah'a yakın olmaktır."
Sayın Yenişehirlioğlu, biraz da Allah'a siz yakın olun, hep fakir fukara yakın olmaz, biraz da siz yakın olun, biraz da AK PARTİ'liler olsun, biraz da Diyanet İşleri Başkanı olsun. Bakın, israfla, şatafatla ilgili fetva vermiyor, Diyanet İşleri Başkanı "Rüşvet haramdır, alan da veren de namussuzdur. Şatafat, israf hem dinimizde hem ahlakımızda haramdır." demiyor, emeksiz zengin olanlarla ilgili maalesef bir şey demiyor, ne yapıyor? Kendi şatafatına devam ediyor, israf saçmaya devam ediyor. Bu nedenle bütçenize "hayır" diyoruz.