Cevabın ülkemizin bir kurumu için utanç vesikası olduğunu ifade eden Adıgüzel konuşmasında arıcılıkla ilgili de sert konuştu. Piyasadaki balların %90’ının sahte olduğunu belirten Adıgüzel Bakanı göreve davet etti. Adıgüzel’in konuşması şu şekilde:
Sayın Bakan, fındık piyasasında İtalyan kartel Ferraro'nun piyasa bozucu hareketleri nedeniyle Rekabet Kurulu'na şikâyette bulunmuştum, bugün bana cevabi yazı ulaştı. Baştan söyleyeyim, bu cevap yazısı bir utanç vesikasıdır çünkü bir Türkiye Cumhuriyeti kurumu bir İtalyan firmanın resmen sözcülüğünü yapmaktadır. Lisanslı depoculuktan fındık miktarının üretiminin artırılmasına kadar yabancı kartel ne diyorsa aynısının altına, resmen hazırlanmış bir metnin altına imza atıp göndermiştir. Geçtiğimiz günlerde bir zincir market grubuyla ilgili Rekabet Kurulu'nu Sayın Cumhurbaşkanı harekete geçirmişti, hemen bir sonuç çıkmıştı. Eğer Sayın Cumhurbaşkanına bağlıysa bu Rekabet Kurumu ve onun dediklerini yapıyorsa Hükûmet adına bu vesika çok kötü, çok yazık. Neden yazık? Çünkü fındık bizim birinci ihraç kalemimiz, tüm ihracatımızın yüzde 10'unu fındıktan sağlıyoruz ama yeterli mi? Sadece 2 milyar dolar biz kazanıyoruz, bu yabancı kartel bizim fındığımızın üzerinden tam 28 milyar dolar kazanıyor. Yani eğer biz bu yirmi yıllık kazanımın tamamını Türkiye'de tutabilsek dış borcumuzu sadece fındıkla kapatabiliyoruz.
O yüzden, bu ülke soyulmaktadır ve maalesef Hükûmet de buna çanak tutmaktadır hem de bu yabancı firmaya, bu dolar zengini, euro zengini firmaya bir de Türkiye'de teşvik vermektedir. Gecen yıl dolar 7,5 TL'yken fındık 26 liraya satıldı, şimdi dolar 9,5 TL'yken fındık 26'dan 23'e düştü. Çikolataya 400 kalem girdi giriyor, bunların içerisinde hepsinin fiyatı artarken sadece ana madde olan fındığın fiyatı düştü, bunu da burada takdirlerinize sunuyorum.
Bunun sebebi, bu kartelin piyasa bozucu hareketleri, sadece kendi yandaşlarından fındık alması, piyasayı bozması ve Toprak Mahsulleri Ofisinin de alımlarda zorluk çıkarması ve yeterli şube açmamasıdır; bunu bilmenizi istiyorum.
Sayın Bakan, Türkiye sahte bal cennetidir. Marketteki rafların yüzde 90'ı sahtedir. 160 numune incelenmiştir, bunun sadece 15'i doğru bal çıkmıştır, geri kalan 145'i sahtedir ve bu belgenin ben Sayın Bakana verildiğini, bürokratlarına verildiğini biliyorum fakat gereğini yapmamıştır. Bakın, 19 Şubat 2020'de Türk Gıda Kodeksi yayınlandı ve hemen arkasından Sayın Bakanın kendisi Twitter hesabından "Yine tekrar ediyorum, kendi evlatlarına yedirmeyecekleri şeyleri vatandaşlarımıza yedirmelerine izin vermeyeceğiz." dedi bir gün sonra, 20 Şubat 2020 tarihinde. Fakat gelin görün ki 30 Temmuz 2021'de 4321 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle Bosna-Hersek'ten tam 20 bin ton suni bal alınmasını -Sayın Cumhurbaşkanın kararnamesiyle- imzaladık. Yani Türkiye'de üretimi yasak olan ve tüketimi yasak olan suni balın 20 bin tonunu Türkiye'ye niye ihraç ettiniz? Bunu da merak ediyorum. Şurada herkesi, bakın, hepimizin çocuklarını ve neslimizi suni balla zehirliyorlar. Piyasadaki, raflardaki balların yüzde 90'ı sahte diyorum. Burada bir göreviniz var ve bunu bildiğiniz hâlde müdahale etmiyorsunuz. Şu Gıda Kodeksi'yle dâhil, bakın şu Gıda Kodeksi hiçbir değişiklik yapılmadan uygulansa yüzde 50 sahteciliği önlemek mümkünken bunu bile denetlemiyorsunuz, üstünüze düşen görevi yapmıyorsunuz elinizde bunun belgeleri olduğu hâlde. Eğer bu belgelere, bu bulgulara inanmıyorsanız kendiniz gidip araştırma yaptıracaksınız.
Ben iddia ediyorum, 160 numunenin 145'i sahte çıkmıştır, buradan tüm Türkiye'ye tekrar söylemek istiyorum ve Sayın Bakan sizi göreve davet ediyorum.